Zorla evlilik...

Her gece olduğu gibi, dün gecede sesli sohbete gittim, orada güzel dostlarla, sesli bir muhabbet yaptık. Kısaca sesli sohbete değineyim bu arada.
Yahoo messengerin bir özelliği var, özelliği; bircok kişinin aynı anda sesli sohbet edebilmesi. Işte böyle bir ortamda her akşam buluşuyor ve gündemi değerlendirmekle beraber, dini konulardan tutun, taa mazilere kadar dalıyoruz. Bir nevi Arifler sofrası desem, pekte yalan olmaz hani.
Işte bu ortamda dün gece, nasıl oldu ise, Ali abimle kadınları zorla evlendirme konusuna daldık. Zaten Ali Abimle huyumuz birbirine benzediği için, genelde en çok konuşanda biz oluyoruz. Bu arada Ali abi dediğim kişi, Hanif olmak kitabın, yazarı olan Ali Sarsu'nun ta kendisidir. Yani niye bunu söylüyorum? Belki ola ki tanışmak istersiniz, ola ki sorularınız vardır, o zaman Yahoo messengeri yükleyin ve bana özel mesaj ile ulaşın. Kesinlikle yardımcı olacağımdan emin olabilirsiniz.
Neyse konumuz bu değil ama değinmekte yarar vardır diye düşündüğümden kısaca bir değindim.

Dediğim gibi Ali abi ile sohbete dalmış, muhabbeti kızıştırdıkça kızıştırmışız. Bayanlarda; bayan dediklerimde Hanne ve Soncemre, kuzu kuzu dinliyor. Hoş, zaten genelde hep dinlerler onlar, ara ara iki çift laf yazarlar, sonra bir bakmışsın susup yine dinlemekteler. Onlarda haklı, Ali abi ile benim konuşmamdan onlara pek fırsat kalmıyor ki iki laf etsinler. Yani yine kadın haklarını çiğniyoruz, az da olsa, konumuzda bu zaten.
Belkide en önemli konulardan bir tanesi.
Ali Abi döndü :" Mustafa, bir kızı zorla evlendirmek zina kavramın içine girer" demezmi! Biraz düşündüm, ve neme yalan söyleyeyim, biraz ağır geldi, ki bunuda kendisine söyledim:
- Yaw abi biraz ağır olmadımı bu?
- "Bak Mustafa"dedi. "bir kızı tutuyorlar, zorla tanımadığı erkekle evlendiriyorlar. Belki kızın başka sevdiği var, feryatlar içinde, göz yaşları dökerek, istemediği halde zorla başkasının koynuna sokuyorlar. Şimdi sen söyle nedir bu?
Düşündüm, ve mantığım hemen kabul etti. Gerçektende hiç bu kısmı düşünmemiştim, kendisinede söyledim. Hani bazen bir perde kalkar ya, buda öyle oldu işte. Aniden perde kalktı gözümden, içimden " İşte budur ya!" dedim!

Şimdi sizde benimle beraber düşünün. Kendi köyünüzü düşünün, bir güzel kız, belkide köyün en güzel kızı. Kız varsayalım bir çobanı seviyor. Ailesi ama kızı, köyün en zenginine vermek istiyor. Ve nihayetinde kıza hiç söz hakkı vermeden, bırakın söz hakkını, sorma gereği bile duymadan veriyorlar. Kız feryat ediyor, ağlıyor, sızlıyor ama nafile. Büyükler karar vermiş ise, o iş bitmiştir. Hatta ve hatta kızın kendi istediği ile evlenmeyi, edepsizlik diye algılarlar. Döverler belkide, ki bunu yapanda çok olmuştur.
Yani düşünün, şiddet kullanılıyor, kızı zorla, istemediği birinin koynuna sokuyorlar. Kız istemediği bir erkekle zorla yatağı paylaşmaya mecbur bırakılıyor! ALLAH aşkına bu şimdi tecavüz kavramı içine girermi girmezmi? Tecavüz zina olmakla beraber, belkide Kur'an da, cinsel konularda, en büyük suçtur diyebiliriz. Yani bir Baba olarak kızının tecavüzüne sen alet oluyorsun!
Evet kabul ediyorum, bunu düşünmek çok ağır geliyor insana, ama gerçekler acıdır! Ve Ali abim daha öteye gitti, dedi ki:
- Ömür boyu zinadır!
Ve kendisine hiç şüphesiz katılıyorum. Kur'ani verilerden yola çıkarsak, bu hiç şüphesiz ömür boyu zinadır. Kızın suçu yok, o istemediği halde, zorla evlendirilmiş ve bir adamın koynuna sokmuşlardır. Zinayı yapan kocası ve buna alet olan büyükler. Ben Ali Abiden daha ileriye gidiyorum. O zinaya göz yuman tüm toplum bundan sorumludur diyorum. O zinaya alet olan hepimiz sorumluyuz, herkes kendi çapında buna karşı çıkmakla, hiç şüphesiz, mükelleftir!

Ayrıca en önemli nokta, İslam da, hiç bir kız zorla evlendirelemez! Bu Kur'an ayetleri ile sabitdir. Ister bakire olsun, ister dul olsun, kendi isteği dışında evlendirmek ona zulm etmektir. Zulm ise ŞİRKTİR! Zor kullanmak hiç şüphesiz Kur'an da lanetlenmiş bir eylemdir. Görücü usulü evlenmek bundan ayrı tutulabilinir. Nitekim onda zor koşma yoktur, kendi isteği ile evleniyor. Ama zor kullanılmıyorsa sorun yoktur. Onda da zor kullanılıyor ise, oda apaçık zina kavramın içine girer.

Bir kadın hür iradesi ile evleneceği kişiyi kendi seçebilmeli ve seçmelidirde. Hiç kimse bu konuda baskı uygulayarak, daha dogrusu hürriyetini elinden alarak, onun yerine konuşamaz. Ancak yine , kadın, kendi hür iradesi ile izin vermesi takdir de bu mümkün olabilir.
İmam nikahı'da bu konuda aynıdır! Imam kalkıpta " kız gelmesede olur" diyerek nikah kıyamaz. Kaldi ki İslamda İmam nikahı diye bir evlenme hukukuda yoktur. İslama göre " devlet otoritesi" kıyar nikahı.

Yani kısaca yeniden anlatmamız gerekiyor ise:

a) Kadın, hür iradesi ile evleneceği kişiye kendi karar verecektir!

b) Kadın, hiç bir şekilde baskı, zorlama altında bırakılamaz!

c) İmam, evlenecek kızın izni olmadan, nikahı gerçekleştiremez!

d) Kimse evlenecek kadının yerine " Söz sahibi benim" diyerek, yerine konuşamaz!

Onun için lütfen bu konuda duyarlı olalım. Kızlarımıza, kadınlarımıza sahip çıkalım. Gözlerimizi zalimliğin karşısında yummayalım!

Saygılarımla
Mustafa Çelebi