Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '11

 
Kategori
Kültürler
 

''Askıda ekmek'' çarpılar çoğalıyor

''Askıda ekmek'' çarpılar çoğalıyor
 

Resimdeki belgenin üstünde yazan ismime bakıp yanılgıya düşmeyiniz. Bizim nesil tüpgaz, gazyağı, sıvı yağ, katı yağ, çay, şeker, sigara hatta yumurta sıkıntısı çekti, bunları alabilmek için günlerce bekledi, kuyruklara girdi ama ekmek sıkıntısı çekmedi. 

Belgelerin sahibi bugün 87 yaşında olan annemdir. 

‘’Biz ekmeği vesika ve kuponla alan bir nesiliz, çok yokluk gördük’’ derdi. Kömürü ve kumaşı da kupon veya vesikayla aldıklarını söylerdi. 

Şimdi her türlü ekmeği satan fırınlar var. İstediğini al, kepekli, tahıllı, mısırlı, zeytinli sıcak sıcak, günün her saatinde. 

Yalnız bir fark var yine de. 

Eskiden yokluk varmış, ülke savaştan çıkmış, sınıflar arasında bir fark yok. Yani zengin semtleri icad edilmemiş, sahiller yağmalanmamış ve göçler, şehri çepeçevre sarmamış. 

Herkes aynı. Doktoru da , bakkalı da, çöpçüsü de bekçisi de aynı mahallede oturuyor, fırından ekmeğini bu kuponlarla alıyormuş. 

Şimdi her şey var. Öyle gözüküyor. 

Dumanı üstünde tüten ekmeğin kokusu, fırını aşıp, caddelere taşıyor.
Fakirlik edebiyatından oldum olası hoşlanmam
Ama.. 

Her gün ekmek aldığım fırında bir beyaz tahta var ve üstünde bir takım sayılar. ASKIDA EKMEK diyorlar. O tabelada rakamların sayısı zamanla giderek artıyor. Çarpılar tahtayı kaplıyor. 

O mis gibi kokan, kokusu caddelere taşan ekmekleri alamayan, bundan utanan binlerce insan var. 

Bu uygulama ile, hayırseverlerin bağışladığı ekmeklerle geçinen binlerce aile var. Defalarca şahit oldum. Fırından ekmeği istemeye geldiklerinde utanıyorlar, başları yerden kalkmıyor, sanki suçlu gibi.... 

Bu ekmek alım kuponlarını aklıma hep bunları getirir. 

Hiç olmazsa o zamanlar herkes aynı durumdaymış. Varsa herkese, yoksa kimseye. Kimi yer, kimi bakar, kıyamet ondan kopar durumu yokmuş. 

Bugün TUİK araştırmasını resmi sonucu : 

Her dört genç nüfustan biri işsiz.... 

Fırın tepeleme ekmek olsa ne yazar?. Alamadıktan sonra...
Hayatının en verimli yıllarını işsiz geçiren genç bir nesil,  

Bence ekmeği vesika ve kuponla alan, çayı ortadan kırılmış şişeyle içen ve şeker olmadığı için çayına kuru üzüm atan annemin neslinden de kötü, varlık içinde yokluk yaşayan tarihin en talihsiz ve akibeti meçhul neslidir bu. 

Ve ne acıdır ki bu bahtsız gençlerimiz, yarınlarımızın güvencesidir!!!..........
Allah hiç birini ASKIDA EKMEĞE MUHTAÇ ETMESİN....
Türkiye'de eğer gerçek bir demokratik açılım yapılacaksa, bunun adı ADALETLİ GELİR DAĞILIMI olmalıdır.
Bu da ''Bal tutanın parmağını yaladığı'' bir anlayışın sona ermesi ile mümkündür ancak. 

Tıkır tıkır işleyen, dünyalarca kar eden şirketlerin, çeşitli bahanelerle ölesiye çalışan gençlerimize onlara haklarını vermeyişi, onların ‘’az kar ettik’’ ‘’iş bulmuşsun, daha ne istiyorsun’’ veya ‘’performans’’ gibi bahanelerinin engellenmesi gerekir. 

Dünya zenginler listesi giren Türklerin sayısının her yıl artması
ne yazık ki, ASKIDA EKMEK ten ekmek alabilmek için boynunu bükenlerin sayısını azaltmıyor. 

Gençlerin dörtte biri işsiz, dört te biri de çalışan işsiz. Yani aldıkları maaş, insanca yaşamaktan, ev bark kurmaktan, aile bakmaktan uzak. 

Üstündeki takım elbiseye aldırmadan, yalnız başını değil, gövdesini yarısına kadar çöp konteyner’ının içine sokan, buradan çıkardıklarını yemeğe başlayan bir vatandaşı gören site sakinleri, eline geçirdiğini adamın önüne koyup karnını doyurmuşlardı. 

O yüzden....Bu ekmek kuponları bir derstir. ANLAYANA. 

Bir lokma ekmeğin kıymetini insan ancak bulamadığı zaman anlar. Geçmişi hiç unutmamak, ders almak gerekir. Her gün sırf İstanbul'da 4 milyon, ülke genelinde 15 milyon ekmeğin çöpe gittiğini yazıyorlar. Bu nasıl bir israftır?. 

Hayırsever insanlarımızın artması güzel. Kazandığından bir bölümünü tanımadığı yoksul insanlarla paylaşmak daha da güzel. Güzel dinimiz de zaten bunları içerir. 

Bireylerin sosyal adaleti, neden devlet politikalarında ve çalışma hayatında işlemez, neden refah seviyesi hiçbir zaman alt tabakaya ulaşmaz ?. İnsanlarımızın bir bölümü başı önde askıda ekmek peşindeyken, neden her gün ülke nüfusunun altıda birini doyuracak ekmek çöpe gider?. 

Bunları anlamak mümkün değil. 

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..