"Aşüfte" Fazla Mütevazi Kaçmış

“Rojin’i dinledin mi?” diye sordu arkadaşlardan birisi.

“Dinlemedim” dedim.

“Tanıyor musun?” diye sordu.

“Sadece adını bildiğim bir Kürt şarkıcısı” dedim.

Rojin’le ilgili bildiğim ettiğim hepsi budur. Ha bir de zamanın birinde Serdar Turgut bir inci patlatmıştı Rojin’le ilgili… Başkaca da bildiğim ettiğim bir şey yok Rojin hakkında.

Rojin’e “Aşüfte” demiş TRT Genel Müdürü.

Sabah sabah meraklarıma nail oldu aşüftenin anlamı. Merak ettim çünkü, çocukluk zamanlarımızın mahalle aralarında, mahallenin kadınları kavgaya tutuştu mu, en nadide hakaretleri birbiri ardına sıralamaya başlarlardı. Aşüfte o nadide hakaretlerden birisiydi tabii ki. Ama o yıllarda bu kelimenin anlamını bilmezdim. Bildiğim harbi bir hakaret kelimesi olduğuydu.

“Aşüfte” hakaretine muhatap olan kadının ortalığı vaheylaya verdiğini, hatta ve hatta Neriman isminde bir kadın vardı bizim mahallede, kendisine “Aşüfte” diyen yan komşusu Cevriye teyzenin camına koca taşı fırlatmış, camı tuzla buz etmişti.

Halkın içerisinden çıkmış bir iktidarımız ve o iktidarın yine halkın içerisinden özene bezene seçip, koltuk bahşettiği bürokratları var.

E başbakanımız da bu gibi muhabbet diyaloglarında eline su dökülmeyecek maharetlere sahip olduğunu cümle aleme göstermedi mi? Bir bakanımız, “Teröristlerin pipisine bakın, milliyetini anlarsınız” dememiş miydi?

Demişlerdi… Bir defa da değil, çok defalar demişlerdi.

Flört etmeyi dahi oruspuluk olarak gören bu zihniyet dünyasının serencamı hakkında fazla laf etmek gereksiz.

Bence böyle şeyleri fazla abartmamak! lazım.

Sonuçta halkın içinden, yüreğinden, kemiğinden, ruhundan ortaya çıkmış bir siyasal iktidarımız var.

Aşüfte mi?

Halkın içerisinden çıkmış bu iktidara baktığımda fazlaca mütevazi bulduğum bir hakaret olduğuna kanaat getirdim.