"Düşler Müzesi" ve beklenen Bakan...

Selçuk’tan Kuşadası’na giderken, Pamucak sapağını döner dönmez, sağ ileride göreceksiniz “ ÇETİN MAKET KÖY” İçersinde, geçmişten bu günlere ve geleceğimiz sergileniyor. Eserin sahipleri Nazmiye ve Ayhan Çetin, “ eskiye mazi, yenmişe de kuzu derler” felsefesini, keskin bir bıçakla, sıyırıp atmışlar bir kenara.

Burası düşler müzesi. Geleneklerimiz, göreneklerimiz. Bizi biz yapan mayamız sergileniyor içeride. Karıkoca Çetin’ler “ Konya’nın Akviran Köyünden. Anıların, âdetlerin, köy geleneğinin saflığını, dürüstlüğünü, temizliğini o günlerden gelerek “günümüze” sesleniyorlar yapıtlarıyle. Köy yaşamı, maketlerle, figürlerle, giysileriyle tanıtılıyor burada. Nazmiye kadın, elbiselerini dikmiş. Birlikte mizansenler hazırlamışlar.

Neler yok ki neler? “Hamam yeri, kilim dokuma, ayı oynatma, yağmur duası, değirmenci, yağmurcu, kurşun dökme, kış hazırlıkları, imeceler, cenaze işleri, bulgur çekimi, birer biblo şaheseri ile ortaya konmuş. “Birdirbir oynayanlar” bile var, birbirlerinin sırtlarındalar. O kadar sahici ki, sizin de oyuna katılmak için bir davranmadığınız eksik yani. İç geçirir gibi oluyor insan. Bir tek köyün delisi eksik.. Olsa bile bu sergi 8 yıldır burada. Zaman içinde o da akıllanmıştır.

Sergi sahibi, matematik öğretmeni. Şimdi emekli. Karavanlarla yurt genelinde 17 sergi açtı. Eşi, maketlerin elbiselerini biçti, dikti ve giydirdi. Yapıştırıcı ve püskürtülen boyalarla köy dünyasına ruh verdiler. Ayhan Çetin: “ Turizm Bakanı geleceğim ziyarete demişti amma, gelmedi. Çok üzüldüm.” dedi. Bakan bu müzeyi görmeli deriz. Alacağı çok dersler vardır diye düşünüyoruz.

Sergide öyle, çok fazla söz yok. Duruş var. Bol malzeme ve müthiş ayrıntılar var. Yüz ifadeleri, değme sanatçılarda yok! Herkes ‘artiz’

Demirci elinde çekiç kızgın ateşteki demiri dövüyor örsünde. Çın çın ses çıkara çıkara. Nalbant, atına nal çakıyor. Marangoz bıçkı yapıyor makinesinde. Hepsi de sesli, üç boyutlu ve görsel bir şölen.

Yozlaşmamış, değer kaybetmemiş, folk değeri olan, köklerimizi yaşatan Çetin’ler, her türlü övgüye lâyık. Anı defterinde şunlar yazılı:

Yaşar Kemal “ Çetin, kültür köyünün her şeyi güzel” Kültür Bakanı Koç “ Çocukluk günlerim tazelendi”, Ali, Aysun Kocatepe “ Yaratıcılığınız ve sanatçı kişiliğiniz önünde, saygı ile eğiliyoruz” Tayfun Talipoğlu “Emeğine, yüreğine, geçmişi unutmadan geleceğe dair sunduğun “ufuk” için teşekkürler.

Gidin, görün. Özümüze dönün. Ilıcalarda su terapileri yok sadece. Bu da terapi. Özünüzle bir daha tanışın. Rahatlayacaksınız. Düşler müzesine hoş geldiniz.