Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '13

 
Kategori
Kitap
 

"Gezi" direnişini daha iyi anlamak için iki kitap...(II)

"Gezi" direnişini daha iyi anlamak için iki kitap...(II)
 

Görsel kaynak: www. gazeteciler.com


Konu hakkında gündeme getirdiğim iki eserden birincisi; Alain Touraine’nin Yapı Kredi Yayınlarından, Olcay Kunal çevirisiyle Temmuz 2000 baskısı, “Eşitliklerimiz ve Farklılıklarımızla Birlikte Yaşayabilecek miyiz?” adlı kitap olup bir önceki bloğumda konu edinmiştim.

http://blog.milliyet.com.tr/-gezi--direnisini-daha-iyi-anlamak-icin-iki-kitap/Blog/?BlogNo=420142 

İkinci eser ise yeni ve sanırım henüz Türkçe’ye çevrilmedi."Yeni Dijital Çağ" isimli bu kitap Google CEO’su Eric Schmidt ve Google Ideas bölümünün direktörü Jared Cohen tarafından yazılmış. Cohen aynı zamanda Hillary Clinton’a danışmanlık yapmış dış politika ve ulusal güvenlik uzmanı…

"Gezi Hareketi" genel karakteri itibariyle kentli, okur yazarlık seviyesi yüksek, modern, laik yaşam tarzını benimsemiş, teknoloji ile içli dışlı olan  gençler ağırlıklı bir orta sınıf hareketi. Hem liderlik hem merkez hem de birliktelik açısından alışılmışın dışında farklı ve esnek manzarayı oluşturan teknolojik gerçek ise; sosyal medya: İnternet, özellikle de facebook ve tweetter!  D 

Hareketin teknik özellikleri kadar simgeleri, sembol ve figürleri de tekno-simgesel ve modern ötesi. Örneğin "Duran Adam" simgesi sanki siber/ sanal uzaya atılmş bir mesaj, tweet ya da blog görünümünde...

Yedi Milyara yakın nüfusu olan dünyada 2012 yılı itibariyle 1 Milyar Facebook hesabı mevcut olup ülkemizde ise bu sayı Mart 2013 itibariyle 32.4 milyondur. Temmuz 2006'da kurulan ve bugün sosyal medyanın en güçlü temsilcilerin biri olan Twitter'ın ise, Şubat 2012 verilerine göre dünya genelinde 465 milyonu aşkın üyesi bulunmakta. Türkiye'deki kullanıcı sayısı ise 7.2 milyon .......

 . Böyle olunca da internet, digital çağ ve onun yeni gerçekleri açısından da olaya bakmak bir gereklilik arzetmekte...

Bu eser, Interneti insanlar tarafından oluşturulmuş ama kendilerince bile henüz tam olarak anlaşılamamış bir teknoloji olarak tanımlamakta... Internet elektronik bilgi göndermek üzere oluşturulmasına rağmen, bugün aynı anda dünyanın her yerinden ulaşılabilen bir iletişim ve bağlantı aracı haline gelmiştir. Bildiğiniz gibi yeni ve çekici olan şeylere alışarak eskiyi kolayca unutmak, özellikle günümüzde, çok kolay. Bu gerçekten yola çıkılarak oluşturulan ileri teknoloji araç ve uygulamaların yaşantımızı iyi mi kötü mü yapacağı bilinmiyor fakat tamamen farklılaştıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle de bilişim/ iletişim alanında...

Eserde yer verilen bilgiye göre; "Bilgisayar teknolojisi öyle hızlı ilerliyor ki, her 18 ayda yeni bir şey ile tanışıyoruz. Internet teknolojisi de sürekli yenilenen ve hızına yetişmekte güçlük çektiğimiz bir gelişim. Günümüzün en hızlı bağlantısını sağlayan fiber optik kabloları buna bir örnek; fiber optikle aktarılan verilerin hızı ortalama olarak her 9 ayda iki katına çıkarılıyor. Teknoloji ve Internet gelişim hızı bu şekilde devam ederse 2025 yılında kullanılan bilgisayarların 2013'de kullanılanlara göre 64 kat daha süratli olacağı tahmin ediliyor…”

Tüm dünyada online bağlantının süratle yaygınlaşacağı, okuma yazma bilmeyenlerin bile ileri teknolojiyi kolaylıkla kullanabileceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla insanların elindeki güçlü teknoloji dünyada dengeleri değiştirecek bir potansiyele de sahip görünmekte... Kitabın amacı bu dengelerin halkların lehine mi yoksa yönetimlerin lehine mi olacağını tartışmak. Gelecekte halklar, hükümetler ve işletmeler farklı sorumluluklar yüklenecek. Halktan insanlar online ayak izlerine daha fazla dikkat etmek zorunda kalacaklar çünkü asıl kimlikleri Internet’te bıraktıkları izler olacak. Fiziksel kimlikleri daha az önem taşıyacak. Hükümetler de dış politikalarını sanal ve reel olmak üzere iki bölümde değerlendirerek yeniden gözden geçirecekler. Yeni kanunlar ve hükümler oluşturmak kaçınılmaz olacak.

Eserin içeriğinde yer alan ve bu bağlamda önem kazanan ve yanıt arayan bazı temel sorular ise şunlar:

Gelecekte vatandaşlar mı yoksa devletler mi daha güçlü olacak?

Teknoloji, terörizmi kolaylaştıracak mı?

Mahremiyet ve kişisel güvenlik tehlikeye düşecek mi?

Savaşlar, siyaset ve devrim olgularına ne şekilde bakacağız?

İleri teknolojiyle düzenlenmeye çalışılan toplumlar işlevsel olabilecek mi?

Yaygın teknoloji ve dünya yüzünde daha fazla online bağlantı politika, ekonomi, medya, iş dünyası ve sosyal normları nasıl değiştirecek?

Bütün bu değişiklikler sıkı kontrolleri kaçınılmaz kılacak, buna halklar kolay kolay boyun eğecek mi?

Zaman, her şeyin yanıtını veriyor tabii ki bu arada yeni yaşamsal soruları da önümüze koyarak!

İ. Ersin KABAOĞLU,

27 Haziran 2013, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..