Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '07

 
Kategori
Mizah
 

1 litre mazot alana üste 1 YTL verilecek!

1 litre mazot alana üste 1 YTL verilecek!
 

Benim neyin eksik Cem Uzan’dan, Deniz Baykal’dan, Mehmet Ağar’dan? Ben de partimi kurup programımı yazdım, vaatlerimi de sıralıyorum işte... Programımı da herkesin kolayca anlayabilmesi için çok kısa tuttum. Özeti şu: Bana oy ver, bütün dertleri koyver..

Tutturmuş birkaç parti “efendim biz iktidara gelirsek mazot 1 YTL olacak, yok ondan da ucuza olacak, yok ondan biraz daha ucuz olacak” falan filan. Arkadaşım dikkat isterim: Sonuçta yine sizin cebinizden öyle ya da böyle, az ya da çok bir para çıkıyor değil mi? Ee, o zaman ne anladım ben işten? Bu da laf mı yani? Vatandaşa gerçekten yararlı bir iş yapacaksan bir litre mazot alana üste bir para vermen lazım bence. Madem bu mazot meselesi bu kadar önemli, o zaman eğer değerli oylarınızı bana boca edip partimi iktidara taşırsanız biz 1 litre mazot alan vatandaşa üste 1 YTL vereceğiz. Milletim mazota doysun, deposunu doldursun, doya doya sivilcesine, mayasılına sürsün diye. Peki bunun finansmanı nasıl olacak diye sorarsanız; endişe etmeyin, devlet bütçesine zerre kadar yük getirmeyeceğim. İşin finansmanı için önce, mutfak dolabımda zula ettiğim kontürleri satıp bütçeye kaynak sağlayacağım. Bilirim o yetmeyecektir. Arkasından şaraplığımdaki yetmiş yedi şişe köpek öldüren şarabımı açık arttırmayla satışa çıkaracağım. Haftalarca sürecek açık arttırmada, sürekli fiyat yükseltilecek. Çünkü ihaleye katılanları bütün servetlerini o şaraplara yatırmaları için bir şekilde ikna edeceğim. Tabii o da yetmeyecektir. Arkasından Yenikapı sahilinde demirli, iki kürekli, kıçtan ve hiçbir yerden takmasız sandalımı satıp bu kutsal işin finansmanına yatıracağım. Onun parası bittiği zaman da mazot almayanlardan günde 1 YTL alıp mazot alanlara vereceğim. O da çare olmazsa ham petrol aldığımız ülkelere “motorola modeli” borç ödeme sistemiyle borçlanacağım. Tabii bu borçların son ödeme tarihi, insanlığın küresel ısınma nedeniyle yeryüzündeki varlığının son bulduğu bir döneme rast getirilecektir. “Yani yaz tahtaya, al ahrette” modeli geçerli olacak. Bu ülkeler benim sistemime razı olmayıp borçları ödemem için sıkıştırmaya falan kalkarlarsa “mazotu kim kullandıysa parasını da ondan al kardeşim, ben hep kurşunsuz süper benzin kullanırım” diyeceğim. Ayrıca çok çaresiz kalıp ülkeden kaçmam falan gerekirse çatıdaki helikopterimi kullanacağım ki, o da mazot değil, uçak benzini yakıyor.

Efendim ÖSS kalkacakmış! Yav bu da vaat mi şimdi allaseniz? ÖSS’nin kalkmasıyla iş bitiyor mu sanki? Bunun vizesi var, finali var, bütünlemesi var, OKS’si var, LES’i var, KPSS’si var, yüksek lisans sınavı var, mastır, doktora, doçentlik, prof.luk tezleri var. Onlar ne olacak peki? Güzel vatanımızın güzide evlatlarını bu sınavlarla yormak reva mıdır? Bakın açık söylüyorum; biz iktidara gelirsek bütün sınavları kaldıracağız. Bir kere kimse okula gitmek zorunda olmayacak. Okullarda sadece üç ders olacak: Kızlar için “zengin koca bulma”, erkekler için “Polat Alemdar olma”... Kız-erkek karma olarak da “medarı maişet yolunda banka hortumlama tekniği” ... Tabii bu derslere katılım da gönüllü olacak. Hangi Türk vatandaşı hangi okuldan hangi diplomayı, hangi akademik unvanı almak istiyorsa iki vesikalık resimle o okula başvuracak. Cüzi bir ücret karşılığında isteyen herkes istediği kadar diploma, istemediği kadar akademik unvan alabilecek. Otuz beş yaşını dolduran her Türk vatandaşı otomatikman profesör olacak. Okullardaki bütün ders araç gereçleri kaldırılıp yerine yazıcı ve fotokopi makinesi konacak. Ders diye bir şey de olmayacak, tabii öğretmen, öğretim üyesi falan da; okullarda sadece diploma yazan görevliler çalışacak. Vatandaşın kafası gereksiz bilgilerle doldurulmayacak. Derslikler gündüz okey salonu, akşam da birahane olarak kullanılacak. Muhafazakar semtlerde ise mescit olarak hizmet verecek. Gerekli vatandaşlık bilgileri televizyonlardaki magazin ve yarışma programlarından edinilecek. Araştırma laboratuvarları kaldırılacak, korsan yazılım kullanma ve korsan üretim özendirilecek.

Fındık taban fiyatı 80 YTL olacak. Evet, yanlış duymadınız. Bakın yeminle söylüyorum, iki kara üzüm önüme aksın ki öyle olacak. Yani en büyük rakibim Cem Uzan’ın verdiği fiyatın tam on katı... Bunun finansmanı nereden derseniz çözümü hazır: Fıstık tavan fiyatı da -hem Antep fıstığı hem de yer fıstığı, hatta dolmalık çam fıstığı- eksi 80 YTL olacak. Yani bir kilo fıstık üretenden 80 YTL alınıp fındıkçıya verilecek. Ne de olsa fıstık sıcak memleketlerde yetişir. Fıstık üreticilerinin sıcaklar başına vurduğu için de başlarına ne geldiğini anlamazlar. Zaten onlar anlasa bile sesini çıkarmazlar. Ayrıca, Karadenizli vatandaşlarımız kadar da sinirli değildirler. Fıstık üreticileri iflas ettiği zaman sıra narenciye ve sebze üreticilerine gelecek. Onlardan da bir kilo üretime karşılık bir YTL vergi alınacak. Tabii aslında vatandaşlarımız arasında bölgecilik ayrımı yapmayı düşünmüyoruz. Bir sonraki sene de o paralar fındık üreticilerinden alınıp fıstık, narenciye ve domates üreticilerine verilecek. Dünya ekonomi literatürüne "Ali'nin külahı Veli'ye Veli'nin külahı da Ali'ye" kavramı kazandırılacak. Bunun patenti alınacak, sonra da beş trilyon dolara dünya ülkelerine satılacak. İşte bütçeye bir kaynak daha sayın vatandaşlarımız, çözüm istenirse ne kadar kolay bulunuyormuş. İş bunu düşünecek kafayı bulmakta, o da sadece bizde mevcut.

Aziz vatandaşlarım, size yıllardır yalan söylüyorlar. Aslında bu ülkede işsizlik sorunu yok. Fazla çalışma sorunu var. Yazık değil mi bize? Allahın verdiği üç günlük ömrü çalışarak geçirmek akıl kârı mı? Bakın, biz iktidara geldiğimizde öyle işsizlere 350 YTL maaş falan vermeyeceğiz. Ayıp olmaz mı bu ülkenin vatandaşlarına; bu para nereye yeter? Yav ayıptır söylemesi, bu sıcaklarda benim aylık ıslak mendil masrafım bile ondan fazla. Bir kere herkes işsiz olacak yani kimse çalışmayacak ve her işsize de 3 bin YTL maaş bağlanacak. Çalışmadan nasıl olur derseniz, önce hazırdakiler yenecek. Onlar bittiğinde de ithalata ağırlık verilecek. Dünyanın bütün ülkelerinden her türlü gıda ve tüketim maddesi aynı petrol ithalatındaki modelle borçla alınacak. Borçlarımızı ödemediğimizi gören nankör memleketlerin bize mal göndermeyi kesmesi durumunda da gözü pek vatandaşlarımızdan deniz korsanları yetiştirilip dünya deniz ticaretinden baç alınacak. Bunun yanında Acun Ilıcalı’nın “Survivor” programlarında tecrübe kazanmış elemanlar timler halinde çevre ülkelere gıda maddesi bulmaya gönderilecek. En çok ganimet getiren birinci olacak. Yakalanmaları halinde ise onları bizim gönderdiğimiz inkâr edilecek.

Değerli vatandaşlarım, 22 Temmuzda siz beni seçim sandıklarında utandırmayın, ben sizi ondan sonra hayat boyu utandırmayacağım. Çünkü iktidarımızda utanmak da kaldırılacak. İşte, en bomba vaadimi de en sona sakladım!..

Foto: http://inglis.house.gov/images/issues/gasoline3.jpg
 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..