12 Haziran Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü

- 12 Haziranı “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” olarak ilan eden Birleşmiş Milletler' in amacı bu konuya dikkat çekmek, farkındalık yaratmak.

- Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre, dünyadaki çocuk işçi sayısı 152 milyon. Türkiye'de ise 2018 yılı verilerine göre 2 milyonu geçmiş durumda.

**"Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" ilânı Başbakanlık genelgesi ile yürürlüğe girmiş olup Resmî Gazetede yayımlandı.

Küçük yaştaki çocukların çalıştırılması, çocukların zihinsel, bedensel, ruhsal ve sosyal yönde gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Ne yazık ki, ülkemizde çözüm üretilemeyen konulardan biri de budur ve geçen yıl 56 çocuk işçinin hayatını kaybetmesi kaygı verici durumu gözler önüne sermektedir.

***2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin % 78’i kayıt dışı çalışmaktadır. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bindir. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışıdır. (basından)

**İşletmelerin yükümlülükten kaçmak için başvurdukları kayıt dışı çalışıma ailelerin de rıza göstermesi, çocuk işçilerin çoğalmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum yoksulluk oranının yüksek olmasından da kaynaklanmaktadır. AB ye üye ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye çocuk yoksulluk oranı en fazla olan ülke konumundadır.

**Ülkemizde sigortasız çalıştırılan insan sayısının bilinmediğini ve bu konuda da tıpkı çocuk işçiler konusunda olduğu gibi yeterli araştırma, yapılmadığından dolayı çözümsüzlük oluştuğu inancındayım.

*Şehirler arası otobüslerde çalışan şöförlerin sefer sayısının fazlalığı az şöförle çok kazanmak amacı güdüldüğünden, fazladan mesaiye zorlandığı, uykusuz araba kullandıkları, takoğraf cihazına başkasının ehliyetini yerleştirmek durumunda kaldıklarını anlattıkları kişilerden kulak misafiri olmuşluğum vardır. Bir koltuk ücretini, şöförüne veremeyen firma onca yolcunun hayatını o şöföre emanet etmektedir.

İnsan hayatına verilen değer bu iken çocuk işçi sorunlarını nasıl çözeceğiz.?!

Sokaklarda başıboş dolaşarak mendil satan, araba camlarına elindeki süngeri sürüp para kazanmak ile dilenmek arasında kalan çocuklar. Bu çocukların nereden geldiği ya da kimler tarafından yönlendirildiğine dair sıkı bir çalışma yapılması gerektiği inancındayım. Bununla birlikte sokaklarda yatan, tiner bağımlılarının da aynı çalışma ile çözüme ulaştırılması gerektiği kanaatindeyim.

*Soruna, bizler önce birey olarak, sonra toplum ve devlet olarak ciddi biçimde eğilmek durumundayız.

Çocuğu dünyaya getirmekle olmuyor. Öncelikle bunun önemini ve önlemini anlatmakla başlanabilinir. Eğitim ve öğretim de bunun temelidir.

*Çocukluğunu yaşamadan geçen, topluma zarar veren, sorunlu “büyük çocuklar” yetişmesini istemiyorsak bu işin yolunun eğitimden geçtiğini bilmeli, bildirmeliyiz.

Son sözü usta söylesin dedim.

Dünyayı verelim çocuklara
Hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon
Gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyliyerek
Yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim
Sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Dünyayı çocuklara verelim
Bir günlük de olsa öğrensin
Dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler

Nâzım Hikmet Ran