Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '17

 
Kategori
İlişkiler
 

27.Yıl Yazısı

27.Yıl Yazısı
 

Bir 10 Ağustos'u daha geride bıraktım 27 senelik hayatımda. 

''26.Yıl Yazısı'' ndan bu güne daha çok yol katettim. Girdiğim bu yollarda bazen kolay çıktığım, bazen de çıkamadığım, zaman zaman düştüğüm, dibine kadar vurgun yediğim seçimlerim olmadı değil. İmtihandı hepsi; kaderim buydu diyemem, çünkü o seçimleri yapacağım belliydi ezelden.

Gün geçtikçe akıllanıyor insan; ağır dersler alıyor hayattan.

Kıssadan hisseler boşuna değil dostlarım... Yaşantınıza kıssalarda rastlıyorsunuz bir gün. Sizden öncekilerin; ataların, dedelerin, koca bir ecdadın nelerle karşılaştığını ve bunlara nasıl karşılık verdiğini dinliyorsunuz.

****************************************************************************************

Dünya hayatına aldanmanın nasıl bir ahmaklık olduğunu, paranın, makamın aslında çok da huzur vermediğini, zaman zaman kazanma hırsının beni maneviyat yağmurunun mübarek damlalarından nasıl mahrum ettiğini ilerleyen zamanda elime bir şey geçmediğinde anladım. 

Yavuz Sultan Selim Han'ın 500 sene evvelden adeta ders niteliğindeki:

''Padişah-ı alem olmak bir kuru kavga imiş,

Bir veliye bende olmak, hepsinden ala imiş.''

sözünü yine bu zamanlarda aklıma kazıdım.

******************************************************************************************

Dert, tasa, üzüntü, keder, ya da tem tersi; sevinç, mutluluk gibi durumlarının hiçbirinin kalıcı olmadığını ''Bu da geçer Ya Hu'' diyerek benimsedim.

*******************************************************************************************

Hz.Yusuf'un kıssasından büyük ibretler aldım. 3 gömlek olayı hayatımı daha da şekillendirdi. Neydi o 3 gömlek? Mağduriyet, iffet, memuriyet gömlekleri...

*******************************************************************************************

Haksızlık bulutları tepemde dolaşırken, adalet güneşinin açması için Allah'a havale etmenin en doğru yol olduğunu, nefesimi boşa tükettiğimi farkettiğimde anladım. Yunus Emre'nin ''Her şeyin bir vakti vardır.'' şiiri tesellim oldu öyle anlarda.

********************************************************************************************

''Kalbine sıkıntı veren işi yapma! '' der arifler. O işarettir aslında. Ancak, duygularım, heveslerim dönüşü olmayan hatalara sürükledi beni zaman zaman. ''Keşke yapmasaydım.'' dediğim pişmanlıklarımdı onlar.

********************************************************************************************

Yaşamak güzel şey; hayal kurmak, hedef koymak ve bunlara ulaşmak için çalışmak daha güzel. Bu yolu yürürken sizi siz olduğunuz için sevecek, iyi gün-kötü gün demeksizin yanınızda olacak, menfaati bitene kadar değil, son nefesine kadar size sadık kalacak insanları biriktirmek ve onlarla bu yolu yürümek hepsinden daha da güzel.

''Herkes kendisine yakışanı yapar.'' Siz doğru olduktan sonra, birisinin size karşı davranışları sizin değerinizi değil, aslında onun ederini gösterir. 

''Herkes kendisine layık gördüğünü ikram eder, hediye eder.'' İnsanın değeri ufak şeylerle ölçülür. Bu da aklınızda kalsın dostlar.

*******************************************************************************************

28 yaşıma adım attım ben 10 Ağustos tarihinde. Hayatın bana neleri getireceğini bilmem; ancak benden neler götüremeyeceğini öğrendim artık.

Bu dünya geçici bir yer. Solucanlara, yılanlara yem olacak bu bedeni terketmeden önce, ya okunacak şeyler yazayım, ya da yazılacak şeyler yapayım diye umuyorum. 

 

Sağlıcakla kalınız.

 
Toplam blog
: 70
: 689
Kayıt tarihi
: 08.10.14
 
 

YTÜ, Kimya Yüksek Mühendisi... Kağıtlar yetmiyor yazmaya... "Daha bitmedi! ..