Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Akdeniz'de Deprem...Korku ve Endişe

Akdeniz'de Deprem...Korku ve Endişe
 

  • Pazar günü 16.00 sularında eşim ve kızım da yanımda olduğu halde aracımla seyir halindeydim. İkâmet etmiş olduğum sitenin bahçesine giriş yaptığımızda, sitenin bahçesinde her zamankinden farklı bir şekilde site sakinlerinin hareketliliği vardı. Ne olduğunu pek de anlamadığımız bir halde, konutumuzun bulunduğu bloğa doğru yöneldik ve o esnada, bloktan çıkan bir site sakini, “Eve girmeyin. Az önce çok şiddetli bir deprem oldu” diyerek bizi uyardı. Ve tabii ki biz de bu uyarıyı dikkate alarak sitenin bahçesindeki diğer site sakinlerinin arasına doğru ilerledik.
  •  
  • Aracın seyir halinde olması nedeniyle depremi hissetmeyen bizler açısından bir sorun yoktu. Ama depremi konutları içerisinde yaşayanların durumu gerçekten çok kötüydü. Her site sakininin kanı çekilmiş, yüzleri bembeyaz olmuştu.
  •  
  • Depremden az önce ablamı evine bırakmıştık… Telefon açtım kendisine ve telefondaki sesi ne denli korktuğuna işaret ediyordu. Titrek ve kaygılı… Dokuzuncu katta oturduğundan, depremin şiddetinden daha fazla etkilenmiş olsa gerek diye düşündüm ve birkaç dakika sonra ablamın oturduğu sitenin önüne geldiğimde, ablam halen dokuzuncu kattan inmekle meşguldü. Siteden dışarı çıktığındaki yüz hali korkunçtu. Evet… Tek kelimeyle korkunç… Konuşamıyor, kaygılanıyor ve depremin ne denli korkunç olduğundan bahsetmeye çalışıyordu. Sanırım o anda Konyaaltı’nın bütün sakinleri sokaklarda, oturdukları konutların müştemilatlarındaydı. İnsanlarda tarif edemediğim bir korku, endişe ve panik vardı.
  •  
  • İlginç bir nokta dikkatimi çekti.
  •  
  • Deprem öncesinde ablamı oturmuş olduğu siteye bırakmıştık. Sanırım depremden beş dakika kadar önceydi. Ablam arabadan indi, bagajdan kendisine ait olan malzemeleri aldı ve bagajı kapatmaya yeltendi. Elindeki malzemelerden olsa gerek, ben araçtan inerek bagaj kapağını kapattım ve tekrar araca bindim… O esnada arabanın ani darbelere karşı yanan ışığı yanıp, sinyal sesi vermeye başladı. Yanımda oturan eşim “Arabada bir arıza mı var?” diye sordu ama araçta arıza adına herhangi bir şey yoktu. Her zamanki olağan şeyleri yapmıştık. Kendi oturduğumuz siteye gelene kadar geçen süre boyunca arıza lambası yanıp söndü… Deprem sonrasında tekrar ablamı almaya gittiğimde arıza sinyali veren lamba yanmıyordu.
  •  
  • Yakın zamanda durmakta olan aracıma bir başka araç arkadan hafif bir şekilde vurdu ve o esnada da sarsılan araçta bu arıza lambası yandı. Aslında arıza lambası derken, belki de o lamba tehlike sinyali de olabilir ve bu tip ani darplarda bu lamba yanıyor. Darp şiddetinin ne olduğu önemli değil… Ama burada depremle ilişki kurduğumuzda, aracın depremin dipten yaratmış olduğu dalgadan etkilendiğini ve o olağan dışı darp şiddetine tepki verdiğini düşünüyorum.   
  •  
  • Her ne hâl ise…
  •  
  • En nihayetinde benim yaşamadığım ama yaşayanların gözlerinden korkunun ne demek olduğuna dair somut bir şekilde tanık olduğum şiddetli bir depremi geçirdik. İnsanların korku dolu hali gerçekten çok köüydü.
  •  
  •   
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..