4006 yazı bulundu
Sıralama :
Rakamlarla uğraşmak hoşuma gider. Tabii, hesap kitap meselesi hariç. Dört rakamının ise, ayrı bir yeri vardır branşım gereği. Bir Edebiyat Öğretmeni olarak " dörtlük " nazım birimini getirir aklıma. Halk Edebiyatı' nda çok kullanılıyor olmasından ...
(Bayram ama bizim delikanlı evine gidemiyor. Mali durum iyi değil. Üstelik evden de mektup gelmiyor. Gurbette olmak kötü ama katlanmaya da mecbur. Bayram günü Balıkesir’de yakın bildiği ahbaplara gidiyor onların bayramlarını kutluyor. İşte o kadar...
1957 FETHİYE Depremi Haberleri 25 Nisan 1957 1957 yılı 24 Nisanını 24 Nisana bağlayan gecede Fethiye büyük bir deprem felaketi yaşadı. O zamanın haber kaynakları ancak 25 Nisan günü detaylı haberler alabildi. Aşağıdaki yazıda ölü ve yaralı sa...
Hayat neden bu kadar zor? Neden her şey dönüp dolaşıp o lanet şeye yani paraya geliyor? Anlayabilmiş değilim ne hayallerim var ama hepsi hayaller işte neden mi cevap belli para yok... Şimdi diyeceksiniz ki ya üzülme hayallerinden vazgeçme ...
Nerden başlasam, nasıl yazsam bilemiyorum. Aramızdan ayrılan bir dostun bir arkadaşın arkasında yazı yazmak inanın bana çok zor geliyor. Ama yazmadan, anmadan edemiyorum. Söke’nin tanınmış gönül dostlarımızdan ve iş adamlarından Fahri Sevil’den sö...
-BAŞ TARAFI 1. BÖLÜMDE- ANKARA’ DA YEDİ AY Daha İnönü Kampı’ da iken İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI patlamıştı. Almanlar Avrupa’ yı kasıp kavuruyorlardı. BİZİ DE BİR AN EVVEL P(İ)LOT YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLARDI. CUMHURİYET BAYRAMI’ NA HAZIRLIK ...
MTA nın Akçakoca kampı hayatımda çok güzel anıları olan bir yerdir. O dönem ler de çok modern bir tatil yeri idi. Bakanlar bile oraya gelebilmek isterlerdi. Biz her sene ilk olarak 1966 yılı olmak üzere 1977 ye kadar Akçakoca ya gittik. Orad...
Geçen yıl FETAV’a bir konuğum geldi. Adı Naci Pehlivan’dı. Naci Pehlivan;emekli öğretmendir. Önceki yıl bana çok başarılı bir kitabını göndermişti. Celal Bayar’ın doğduğu köyü anlatıyordu. Onunla uzaktan tanışmamıza bu kitap vesile oldu. Telefon...
Beş kişinin ismini sayıyor Karslı. “Mesela biri Mehmet Kaplan’dı. Biri Ahmet Ak’tı. Kemal Bıyıkoğlu da vardı o gece. Ötekiler de, İsmail Kahraman’la Ufuk diye zayıf biriydi.” Hiç birini tanımıyoruz. Ortada çok garip bir şeyler dönüyor!...
Yazdığım başlık benim fikrim değil, Schopenhauer’in bir kuramı. Değerli MB yazarı Erol Işık Bey geleceğe değil de geçmişe gitmem konusunda şakavari bir yorum yaptı. Fakat bunun için zaman makinesine ihtiyacım yok. Dün akşam günlüğümü karıştırıp ge...