270 yazı bulundu
Sıralama :
Sevginin ve güneşin sıcaklığı üstüne bir söz...Hani bir şeyleri başka duyumsamaya başladığın zamanlar vadır, bir türlü adını koyamazsın, korkarsın, bilmediğin birşeylerden; duyumsadıkların saklı kalsın, bilinmesin istersin. İlk önce sen inanmalısı...
Zaman; bir sabun kayganlığında, süzülecek ömrümüzden... İç içe yaşanılmış, sevdalara dalınmış, reçetesi kör kuyuya atılmış, perspektifi olmayan, aşkın şarabında yudumlanmış hayatlarımıza, el sallayacağız... Heyecanlar bizi terkedecek. Güneş güz...
Meraklısı bilir, bilenler hatırlar, bilmeyenler belki merak eder. Bir kez de ben yazsam kıyamet kopmaz ya! Beyaz gül masumiyetin, kırmızı gül aşkın, sarı gül duyguların-sıcaklıgın, sarı lâle ise umutsuz aşkların temsilcileridir. Ve konuşur çiçekler ...
Aşk için yandık kavrulduk, kendimizi ateşlere attık, alevle aydınlandık, yüreğimizi yaktık, ağladık; üzüldük, hasret çektik, sessizce gelmesini bekledik; hemen köşeyi dönmesini ve onunla göz göze gelmeyi, umudumuz olsun istedik, sevdik, ama en çok da...
Çiçekler insanı doğaya aşık eden nesneler... Sevgililer günü yaklaşıyorken hazır, okumanızı önereceğim bir yazı var...Hangi Çiçek, ne anlama geliyor? Sevgiliye çiçek verirken anlamına dikkat etmek gerekiyor...İşte çiçekler ve anlamları:AÇELYA:Nefse...
Yüreğine bir kez sarmaşık dikmeye görAlır başını giderSen kesersin kökündenYa da kestiğini zannedersinCan suyun besler yine onuFilizlenir kaldığı yerdenO yüzden adamımHercai dikeceksin yüreğineMevsimi geldimiSen kal desendeO kalmaz zaten yüreğinde
Tek katlı bahçeli evlerin sokaklarında büyüdüm ben... Ceviz ağacı, dut ağacı olurdu bahçelerde. Kiraz ağacı ya da erik ağacı bulmakta hiç zor olmazdı. Bizim sokakta yoksa, mutlaka vardı başka sokakta...Dondurmacı öğle vakti geçerdi, macuncu saat 16.0...
Usulca, bir el dokundu omzuma. Dalıp gitmişim yine. Nerede ve nasıl olduğumun farkında olmadan. Göz kapaklarım işimden dolayı, üzerime sinmiş kötü ve kasvetli yorgunluğu atması için izin bile almamış benden. Gün boyu süren yoğun tempomun yaklaşık o...
Soyundum aydınlığında o eski zamanların, kutsal elbiselerim ateşin yanındaydı. Yeryüzünde kirlenmiş ayların ceberrutu, yalnızdım kırılgan bir akşam üstüydüm, ıslanmıştım gölgesinde yanılmış şimşeklerin ve avuçlarımda, ihanetin aymazlık...
Sabah kuytusuna gizlenmiş en mahmur saatlerde, gözlerimi açmaya çalışıyorum. Kirpiklerimin arasından göz bebeğime dokunmaya çalışan güneş, tüm suratımı fethediyor. Sıcak ve aydınlık; ikisi bir arada olduğu zaman dokunmayın keyfime... Güneş, kafamd...