6898 yazı bulundu
Sıralama :
Musa Elitaş, Söke gönül dostlarımızdandı, M. Elitaş'la zaman zaman bir araya geliyorduk. Onunla sıcak bir dostluğumuz vardı. Yazdığı her şiiri için telefon açardı ve bu şiiri bana okurdu. Onunla, Kütahya, Tünçbilek, Ispata, Simav, Nazilli, Söke ...
Merkezi Denizli’de bulunan EGAYDER (Egeli Araştırmacılar ve Yazarlar Birliği) Egeli yazarları kanatları altına toplamıştı. Yılda bir defa ve önceleri Denizli’de yapılan “Uluslar arası nitelikteki sempozyumlarda pek çok arkadaşla dost olduk. Sempoz...
Mustafa Kemal Paşa’nın 16 Mayıs’ta İstanbul’dan Anadolu'ya geniş yetkilerle gönderilmesini gerektiren mesele neydi? Elbette hepimizin bildiği; “Pontus Olayları"... Pekiyi; Pontus Olayları'nın yaşandığı sınırlar ve bu sınırları da aşan "dah...
Benim de zaman zaman yazılarımın yer aldığı ve güney illerimizde Adana’da yayımlanan haftalık “Güney HÂKİMİYET” Gazetesinin 12 Ekim 2012 tarihli 7. sayfasında okul arkadaşım ve Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Vahit Civelek’ten “MARDİN SEVDASI” adın...
Geçenlerde Aydın’a gitmiştim. Yolum özel bir Huzurevinin önünde geçerken Huzurevinden çıkıp ağaçların gölgesinde oturan üç, dört ihtiyar adam gördüm. Onlara selam verdim, hal, hatırlarını sordum. Her birinin ayrı bir sorunu, ayrı bir derdi vardı. ...
BURDUR’DA SENDİKACILIK YILLARIMIZ Karayazı’lı yıllar 1966 yılında askerlik nedeniyle sona erdi. Sonraki iki yıl askerlikti. Askerlik dört ayı eğitim 20 ayı er öğretmenlikti. Nihayet 1968’de kendi ilimize (Burdur’a) geldik. 12 Mart 1970’d...
ACİL ŞİFA NİYETİNE.. Doksanlarım geliyor ara sıra benim. Öyle damarımda hissediyorum ki tüm duyularımı tek duyguya bağlıyorum: özlem. O günlerden geriye pek değil hiçbir şey kalmadı artık. Masumiyetinden, şarkılarından, arkadaşlıklarından...
Çocukluğumda hatırladığım en kötü şey kapının gece yarısından 1-2 saat sonra büyük bir gürültüyle çalınması, 1.50 m boyundaki kısa boylu zavallı çilekeş annemin gecekondumuzun tavandan aşağı sarkan lamba düğmesini havada yakalama ve ışığı açma gay...
Barış Manço’yu severdim ben. Şarkılarında adını kullanışına bayılırdım. Ayrı bir bilgelik katardı saçına sakalına ek. Adile Naşit uyumadan önce son gördüğüm yüz olurdu. Ve bir gün bile adımı söylememesine rağmen her akşam inatla bugün söyleyecek...
Geçen haftaki, Mustafa Şanlı öğretmenimden söz eden “Kurdeleyi Kim Kesmeli?” başlıklı yazımı, son düzeltmelerini de yapıp e-posta ile gerekli yerlere henüz göndermiştim ki, telefonum çaldı. Bilmediğim bir numaraydı; ekranda görünen: “- Buy...