3828 yazı bulundu
Sıralama :
İnsanın anne karnından, annenin kucağına düştüğü süreçte annesinin kokusundan başka uyaranlara çok da ulaşamadığını biliyoruz, bir de kırmızı renge duyarlıyız anne karnında ancak o dış uyaran o süreçte pek umursadığımız bir şey değil. Koku duyusu ...
aşık, maşuk olmak istediğim yok! yalnızca aşkla yapmak istediğim işler var benim; paçalarımı kıvırıp ıslak bir bezle bir güvertenin tahtalarını silmek gibi mesela, güneşin gün yüzüne çıkardığı yaramaz bir çocuğun ayak izlerini temizlem...
MANEVİ ANNEM GÜZİDE TARANOĞLU İÇİN NELER DEDİLER, NELER YAZDILAR? ( 2 ) Manevi Annem Güzide Taranoğlu Ankara’da sevilen, sayılan bir hanımefendi idi. Sanatçı dostları arasında çok sayılan ve seviler bir insand...
Artık hava erken kararıyordu. Aralığın başına geldiklerinde sokak lambaları yanmaya başlamıştı. Geç kalmaktan korkuyorlardı. Hep birlikte kocaman tokmağı olan kapıya yöneldiler. Kapı, sanki girip çıkanı meraklı bakışlardan gizlemek için, caddeye b...
Yemeği hazırlamak sıradan bir eylem gibi görünebilir fakat besini lezzetli, kolay yenilebilen ve sindirilen bir hale getirmek bilgi ve birikim işidir. Bu bilgi ve birikimler ise insanlık tarihi kadar eskidir. Geçmiş yüzyılların mutfak deneyimini d...
Çocukluk arkadaşıydı Salih, Birlikte yedi kiremit, uzun eşek oynayarak aynı sokakta büyümüşlerdi. Yoksul aile cocuklarıydılar ama mutluydular... Akıp giden zaman içinde yolları ayrılmış başka başka illerde seneleri geçmişti. Çocuklarını evl...
ÜMİT ÇİÇEKLERİ Bütün mevsimler karakış, sis ve kar, Bir ilkbahar mevsimi hiç olmadı. Karanlık geceler ve ıssız yollar. Bahtımın ufkunda Güneş doğmadı. Gökyüzü yıldızsız, karanlık, ıssız, Kaynağı tükenmiş kal...
KOKLAMANIN YARATTIĞI CAZİBE Sevgideğer okurlar dünyayı algılayarak tanımlar ve yorumladığımız biçimde yaşarız... Bizi hayatta tutan beslenme, beş duyumuza birden hitap ederek duyularımızın da ötesine ulaşan bir iştahla bizi lezzete ve besine ç...
Lanetli Kibele (Bir polisiye-macera romanı için) Dursun ÖZDEN İstanbul’da, baharın serin bir nisan sabahında uyandım. Güneş bir kavak boyu yükselmişti. Dünden bu yana telefonuma gelen mesajlardan bıkmıştı. “Hayırlı...
Bilmedi bu gönül ne bahar ne yaz Hebâ etti ömrü dinmedi ayaz Savruldu gazelce bir hiç uğruna Yaşadım dese de almadı bir haz Bir vefâ görmedim sevdiklerimden Yerilip kınandım övdüklerimden Uzak olsun diye savdıklarımda...