5343 yazı bulundu
Sıralama :
Oturduğu koltuğun arkasını düzelterek otobüsün ön penceresinden dışarıya baktı. Ortalık ağarmaya başlamıştı ama güneş henüz doğmamıştı. Akın, bin dokuz yüz yetmişli yılların ortasında üniversiteyi bitirmiş, ortaokul ve liseyi devlet hesabına okuduğ...
Ben çoçukken diye başlayan sözleriyle büyüdüm. Yaşadığı hayattaki imkansızlıklardan ve şanssızlıktan bahsederdi hep. Mahçup olurdum, üzülürdüm o böyle konuştuğu zamanlar. Sanki yaşadıklarının nedeni benmişçesine. Sonra da yaşadığım imkanlardan v...
Son yıllarda giderek hevesim azalsa da, çocukluk ve gençlik yıllarımın en büyük tutkularındandı sinema. Eğer bir gün önceden sinemaya gideceğimizi biliyorsam, bir çift kanat takmış gibi ayaklarım yerden kesik dolaşırdım akşama kadar. Yemek yemek v...
Haber göndermiş, "Beni unut" diye. Yalnız bu da değil, sürdürmüş haberini "Nerede resmim varsa hepsini sil". Ne tuhaf şeydir siz adına ne derseniz deyin benim "Aşk" dediğim şey. Seviyorsunuz, seviliyorsunuz bir gün geliyor "Aşk" bitiyor. Ya da bi...
Bugün bu yazımda ünlü bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’dan söz etmek istiyorum. Aslında “Bayrak” deyince ilk akla Arif Nihat Asya geliyor. Şanlı bayrağımızla ilgili şairlerimizden yüzlerce şiir yazılmıştır.Türk edebiyatı coğrafyasında ama bunu en g...
Bu adam benim babam Askoroz deresi başlığı altında yayımladığım ilk iki bölümden sonra, aynı madde başlığı altındaki aramada, internet sitesi sıralamasında en başta ve yıldızlı olarak yer bulmuştu. Ne odlusuysa yazımın 3. bölümü yayımlandık...
Biraz açar mısın? Dün akşam saat 8.15'te, Kartal Dragos sahilinde yürüyüşüme ara verip, 3M Migros'un karşısındaki Palmiye çay bahçesinden içeri girdim. 5 - 10 adım atmıştım ki, yürürken denizin olduğu tarafta, solumda bir masaya otur...
Bu blog yazımı; ‘’Ankara iyidir hoştur güzeldir de nesini severim bilir misiniz? İstanbul’a gidişini! Yazan sayın arkadaşımıza nazire olsun diye kaleme almış bulunmaktayım! Böyle biline! Bir anılar yumağıdır Ankara içimde, gönül yâremdi...
Üzüntüyü gözlerinde gördüm. Dolaylı biçimde, dudak kıpırdatmadan sordum neye üzüldüğünü. Yüzümü okumasını bilen eşim heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı. Kuşu kaçırdığından söz ediyordu. Eşimin gözlerindeki uzayda kuşların kaçıştığını görüyordu...
Herkesin yaşamında ilkler vardır. Ne hikmetse bu ilkler heyecan yüklüdür. Tanımı zor bu heyecanların günler sonra anlatılması da zordur. Bu zorluğu mısralarla kamufle ederiz. Mısralara dökülemeyen ilk heyecanlar da iz bırakır. Bu izleri takip edeb...