3092 yazı bulundu
Sıralama :
O zamanlar onu bir gün görmesem yaşayamayacağımı düşünüyordum. Onun için her şeyi göze almıştım. O yüzden de onu görmek için elimden geleni yapıyordum. Onun için o günlerde işime de sık sık geç kalıyordum. İşime geç kalmama rağmen onu bazı günler gör...
O zamanlar benim nasıl birisine aşık olduğumu, sanırım şimdi sizler de benim kadar anlamış olmalısınız. Anlamış olmasanız da, en azından bu gün için anlattıklarımı anlayıp bana hak verecek kadar onu tanıyıp beni anlayacağınızı umarım... Her ikimizi...
Hayal mi gerçek mi?Rumuzumdan da anlaşılacağı üzere hep hayal ve ötesi dünyaları düşler dururdum... Olağanüstü ya da benim olmasını istediğim biçimlerde düş kurar sonra da onu düşüncede var etmemin sevincini yaşardım.okul çağımda resim dersinde bir P...
Annem beni 1976 Senesinden Pazarcik ENGIZEK yaylasinda dünyaya getirdi, ilk okulu köyde okudum, diger okul ve egitimlerimi degişik Avrupa ülkelerinden aldim, Ama köydeki ilkokulumu unutamadim Hele Yeşil Gözlü Aşkimi?. Bu güne kadar ona Aşik oldugu...
Yaşanmış bir kâbus.Sürekli yurttan kaçardı Charsten. Sürekli oda hapsi cezasına çarptırılmasına rağmen ne yapıp yapıp bir yolunu bulur ve yat saatinden sonra Berlin’in sokaklarında ve metro istasyonlarında bir kaç arkadaşı ile buluşup berduş avcılığı...
<ı>11 RÜYAMArka sokaktaki Cumhuriyet Fırını'nın yanındaki Niğdeli Bakkal’ın önünde bir kuyruk vardı. Kuyrukta bizim sınıftan Erdoğan’ı gördün, yanına gittim.Kuyruktakiler bana kızdılar ama bir şey almayacağımı söyleyince bir şey demediler.Kuyruk o g...
Yıl 1980, askeri darbenin hemen sonrası. İlk atandığım Elazığ'dan Kayseri'ye bir yıl sonra dönmenin mutluluğunu anlatamam. Köyde, 3. sınıfı aldım. Bebelerim şimşir, yanakları elma gibi, gözlerinin içi gülüyor canlarım benim. Sınıfta yoklama yaptı...
11 yaşımda, yatılı okula kaydolmuş, hafta içinde 'evim' , okulum olmuştu. Herkesin tersine ben okulumda çok mutluydum. Çok önceleri kaybettiğim annem yerine bir öğretmenimi koymuş, onun peşinden ayrılmaz olmuştum. Hatta çok yakın bir zamanda bana...
Mis gibi çiçek kokularının arasında derme çatma bir ev. Kollarımı pencerenin boyaları dökülmüş tahta pervazına dayamış, küçük pencereden dışarıyı seyrediyorum. Yapraklarının gölgesi evin duvarına vuran iki büyük fıstık çamı.. Başımı kaldırıp bakıyoru...
Baba yadigari bu küçük ev onların yuvası, sevgilerinin şatosu olmuştu. Bahçede kendi ektikleri çiçekleri ve meyve ağaçlarına bakarak çocuklarının birgün bu bahçede koşmalarını hayal ediyorlardı. Küçük ev İntepe ormanları içindeydi, hem maddi sıkın...