Lübnan'a asker gönderme meselesi

Gönderilmesin diyenleri de anlıyorum ancak kimse gönderilsin diyenlere uzaylı gibi bakmasın. Ben gönderilmesi taraftarıyım. Tarih boyunca sorunlarla boğuşmuş bundan sonra da boğuşacağı ayan beyan ortada olan bir coğrafyada yaşıyoruz ve bunu değiştirme olanağımız yok. Zaten tarihimizin hemen her döneminde bu coğrafyanın aktörü olmuşuz hatta şu anda bu coğrafyada aktör olanların aşağılık oyunları ile bizim olan pekçok yeri elimizden kaçırmışız.

O coğrafya bence orada yaşayanların yönetimine bırakılamayacak kadar değerli bir coğrafya ve bırakmayacaklar da. ABD binlerce kilometre uzaktan gelerek Irak devletini esir aldı. Hem de bütün dünyanın gözleri önünde kendi gerekçelerini yaratarak. Şimdi ise Bağdat'ta binlerce ABD'linin yaşayacağı uydu kent kuruyor. Yerleşiyor yani açıkçası. İsrail işgal ettiği toprakları hiçbir zaman geri vermeyecek.

Böyle bir coğrafyada şimdi benim ülkeme düşen rol eğer, içine kapan ve olanlara kulağını ve gözünü kapat ise ben bunu reddediyorum. Bu uğurda gerekirse şehit vermeyi göze almak zorundayız. Savaş yapacağız, şehit vereceğiz diyerek çevremize duyarsız kalıp birgün bizim kapımızı çalmalarını mı bekleyeceğiz. Soruyorum, ABD bir gün bize Kıbrıs'tan askerlerinizi çekin derse buna cevabımız ne olacak. Savaşırız mı diyeceğiz. Bakın PKK ile koordinatör atadılar. Yarın bu koordinatörün hazırlayacağı dosyalar sonucu gelin masaya oturun derlerse ne diyeceğiz. Malum AB'de ABD'nin yaptıklarına karşı çıkamıyor. PKK konusunda ABD'yi destekleyeceklerine de eminim. Peki o zaman dünya ile ilişkimizi kesip Enver Hoca'nın Arnavutluğu gibi mi olacağız?

Bu konu ne Sn.Cumhurbaşkanının ne muhalefet partilerinin nede AKP'nin meselesidir. Türkiye bu coğrafyada ağırlığını olabildiğince hissettirmelidir. Bunun için ne gerekiyorsa da yapmalıdır. Bu bölgede daha taşlar yerine oturmadı. Daha uzun bir süre de oturmayacak. Oturması da kanlı ve sancılı olacak. İlgisiz kalamayız. Neme lazım diyemeyiz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sözü bizim milli hastalığımızdır. Bari burada onu yapmayalım. Başbakanın ve milletvekillerinin çocukları önce gitsin sözü de safsatadan öteye bir değer taşımaz.

Saygılarımla