Ben Karadayı'yı çok seviyorum.

Kim ne derse desin, ben, Kenan İmirzalıoğlunu da, oyunculuğunu da çok seviyorum.

Bugüne kadar İmirzalıoğlu'nun rol aldığı dizilerin, çevirdiği sinema filmlerinin müdavimi oldum ben... Bu müdavimliğimin hem akılcı, hem duygusal birçok nedeni var elbette...

Bir kere Kenan'ı, inanılmaz doğal, yanına oturup saatlerce sohbet ettiğim en yakın dostum kadar sıcak ve samimi buluyorum.

Sonra Kenan, doğduğu Ankara'nın bir köyünde, 12 yıl yaşamış; tam bir Anadolu delikanlısı... Alçakgönüllü, mütevazi ve kalıbının hakkını veren bir adam; bence kendisi...

Yaptığı işe inanılmaz saygı duyması, kendini yetiştirebilmek, geliştirebilmek için olağanüstü çaba sarfetmesi, girdiği her rolü benimseyen, en zor rollerin bile altından rahatlıkla kalkabilen, sağlam aktörlük yönüyle de beni inanılmaz etkilemekte; Karadayı...

1997 Yılında Best Model of Turkey ünvanını aldığını ve bu ünvanı, Best Model of the world ünvanıyla bir kez daha tescillediğini, hemen hemen hayranı olan herkes bilir.

Ancak, bu yazıya hazırlanırken onun en ilginç bulduğum yönü, kendisinin İTÜ matematik mezunu olmasıydı. Onun bu büyük oyunculuk performansında, yüksek matematik zekasının da epey bir payı olsa gerek.

Her yeni oyunculuk serüveninde üzerine biraz daha koyan, oyunculuğunu daha iyi detaylandırıp, ince ince işleyen, aktörlük yeteneğini her geçen gün biraz daha büyüten İmirzalıoğlu, uzaktan takip edebildiğim kadarıyla, karekterinin sağlamlığı bakımından da dört dörtlük bir adam...

Bugüne kadar vasat, sıradan bir oyunculuk performansına rastlamadığım, bu karayağız Anadolu delikanlısı, Deli Yüreğin Miroğlu'yken de,  Alaca Karanlığın Ferit'i rolünde de, Acı Hayat'ın Kosovalı'sı olduğunda da, Ezel ve Karadayı Mahir Kara rolleriyle karşımıza çıktığında da aynı güçlü ruhun, aynı sağlam karekterli oyuncusuydu; benim için...

Son Osmanlı filminin Yandım Ali'si olduğunda da, Kabadayı filminde ilk kez kötü adamı oynadığı Devran tiplemesiyle de hep vasatın üzerinde hatta bence dört dörtlük bir oyunculuk sergilemişti...

Onu bunca başarılı yapan en temel özelliği, oynadığı rolün içine inanılmaz bir beceriyle girip sanki canlandırdığı o adamlar, gerçekten yaşamış gibi bir duygu durumu yaratabilmesiydi...

Bütün bu başarısının parasal ödülünü, son dizisi Karadayı için iki sezon için peşin 4.000.000 dolar alarak elde etti. Bu, aynı zamanda, bir dizi için bir oyuncuya Türkiye'de verilmiş en yüksek ücret oldu. Bir sinemasever olarak aldığı her kuruş ona helal olsun diyorum.

Yazı - Tura, Ejder Kapanı ve Uzun Hikaye filmlerini henüz izleyemediğim, Hayat Bağları dizisinde rol aldığı bölümleri kaçırdığım için bu konuda bir şey söyleyemeyeceğim.

Ancak, 2010 yılında Altın Kelebek En İyi Erkek Oyuncu ödülünü de alan İmirzalıoğlu'na, verilecek bütün sinema ödüllerinin çok yakışacağını düşünüyorum.

Dilerim yaşadığın sürece karayağız, adam gibi adam ve tam bir Anadolu Delikanlısı olarak kalırsın; sevgili İmirzalıoğlu... Yaşamın böyunca seni sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum.

Ve sana sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum Karadayı... Başarıların sonsuz olsun sevgili Kenan...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.