Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Annenin erkek çocuğuna sapkın bağlılığı ve Balıklı Rum Hastanesi

Annenin erkek çocuğuna sapkın bağlılığı ve Balıklı Rum Hastanesi
 

Jocasta Kompleksi yani annenin erkek çocuğuna cinsel sapkınlığa varabilecek boyuttaki bağlılığı konusu, Türkiye’de psikyatri literatüründe neredeyse hiç yer verilmemiş ve bana göre atlanmış, ihmâl edilmiş bir konudur.

Bu yüzden de, geçen yıl Milliyet Blog’ da yayınladığım Jocasta Kompleksi ile ilgili dört bölümlük yazı dizisinde de şu ifadelere yer vermiştim:

İnternet dünyasındaki en gelişmiş arama motorlarından biri olan Google arama motorunda, Türkçe olarak hemen hemen kapsamlı hiçbir bilimsel kaynağa ulaşamadığımız Jocasta Kompleksi kavramı, yabancı literatürlerde sayısız kez işlenmiş dersek abartmamış oluruz.

Kaldı ki, hâlâ hâlâ, hiç de tasvip etmediğimiz bir şekilde geleneksel feodal yapıyı kıramayan ve erkek çocuğa abartılı bir şekilde önem veren ailelerin bulunduğu ülkemizde, Jocasta Kompleksi başlıklı makaleler konusunda akademik çevrelerimizin yetersiz kaldığı kanaatindeyiz.

Evet, yukarıdaki iki paragraf bana aitti ve akademik çevrelerimizin, bilim adamlarımızın bu konuda yetersiz olduğunu da ben söylemiştim. Bu görüşümün hâlen de arkasındayım. Ancak bunu söylerken ki amacım, bilim adamlarımızı, akademik çevrelerimizi, tıp otoritelerimizi bir bakıma uyarmak ve göreve çağırmak idi.

Yoksa ben onlara Milliyet Blog’da Jocasta Kompleksi ile ilgili yayınlanan makalelerimi benden habersiz ve izinsiz alıp, dergilerinizde, hastanelerinizin bültenlerinde kendiniz yazmış gibi yayınlayın demek istememiştim.

Bunları niye mi anlatıyorum?

Şu an elimde, İstanbul Zeytinburnu’nda hizmet veren, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, Anatolia Klinikleri’ne ait bir bülten var. 09 Temmuz 2007 Pazartesi tarihli bu bülteni hazırlayanlar, Doç.Dr.Ö.Ayhan Kalyoncu ve Sevda Güllüm.

Doç. Dr. Ö.Ayhan Kalyoncu ve Sevda Güllüm, baştan sona her kelimesi bana ait olan ve Şubat 2007’ de, Milliyet Blog’da yayınladığım Jocasta Kompleksi adlı dört bölümlük yazı dizimin ilk iki bölümünün tamamını, noktası virgülüne dokunmadan almışlar, hastanenin 9 Temmuz 2007 Pazartesi tarihli bülteninde, ‘Jocasta Kompleksi’ başlığı altında, haberim ve iznim olmadan, sanki kendileri kaleme almış gibi de yayınlamışlardır.

Her ne kadar Doç.Dr. Ö. Ayhan Kalyoncu ile yaptığım telefon görüşmesinden sonra, mezkûr 09 Temmuz 2007 tarihli bültenin o sayısına, internetten erişimi engellemiş ise de, en azından sorumluluğu asistanlarına yüklememeli ve kendisinin durumdan haberdar olmadığını söylememeliydi. Tek bir virgülü dahi size ait olmayan bir yazıyı alıp yayınlayın, sonra da, çalan kişi ben değilim asistanım deyin. Olacak iş mi ? Buna kim inanır?

Kaldı ki, haklısınız doğru bir davranış değil, özür dilerim deseydi, ben de meseleyi bu platforma taşımayabilirdim. Ancak emeğimi hafife almaya çalışır bir şekilde, biz onu zaten hastalara dağıtıyorduk şeklindeki bir üslup canımı fena hâlde sıktı.

Milliyet Blog’da yazısı yayınlanmış ve daha sonra da çalınmış birçok arkadaşımız olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede, maruz kaldığım intihal vakasını önemli kılan husus, olayın taraflarının yani benim ve karşı tarafın, birbiriyle akademik hiçbir ortak yanı olmayan iki taraf olmasıdır. Daha açığı birbirinin dengi değildir. Makine ve maliye eğitimi almış birisiyle, bir psikyatri doçenti arasında nasıl bir akademik denklik olabilir?

Bu konuyla ilgili ve birçok Milliyet Blog yazarını ilgilendiren önemli bazı açıklamalarıma bir sonraki yazımda yer vereceğim.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..