Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '07

 
Kategori
Deneme
 

Bir Alp Reel yaşamıştı

Bir Alp Reel yaşamıştı
 

ezgi umut 2007


Her şeyin değerinin para/ mal, para/ saat, para/gün ile ölçüldüğü günümüzün vahşi sömürgen dünyasını acaba önceden sezinledikleri için mi pek çok ünlü yazar yaşamlarına kendileri son verdiler. Bunlar arasında herkesin en çok bildiği Virginia Woolf tur. Birkaç yıl önce filmi de yapıldı. "Saatler"

O zaman için cebine taşları doldurup da şırıl şırıl akan bir derede yaşama son vermenin de kendine özgü onurlu bir zevki olabilirdi belki ama bu gün öyle bir dereyi bulmak için ülkemizde Doğu Anadolu’ya gitmek gerek sanırım. Oralara gidinceye kadar da kişi o karanlık bulutların arasından sızan güneş ışığını yakalayıp bu öz kıyım fikrinden vazgeçer sanırım. O derelerin kıyılarında yaşayanlar ise henüz o tehlikeyi savuşturmuş değiller. Ne çok yaşamlar son buluyor Dicle’nin Fırat’ın köpüklü vahşi sularında. Bu ayrı bir yazı konusu ve üzerine binlerce film yapılabilecek denli derin bir yaramız.

Bilgisayarın başına geçtiğinde amacım 19 yıl komada kaldıktan sonra uyanan bir Polonya vatandaşı hakkındaki haber üzerine, ilk okur okumaz aklıma geliverenleri dökmekti ekrana. (1)

Jan Grzebski, kazayı 1988'de geçirmiş. POLONYA'DA vagon çarpması sonucu komaya giren demiryolu işçisi, 19 yıl sonra uyanmış.(1)

Bu haberi okuyunca yıllar yıllar önce Ankara’daydı sanırım komada uzun bir müddet kaldıktan sonra fişi çekilerek yaşamına son verilen genç; ALP REEL geldi hatırıma. Bir doktor adayı mıydı yoksa ben mi yakıştırıyorum cereyan çarpıyor ve komaya giriyor. Zavallı Alp REEL’in komadan kurtulması için nefeslerimizi tutmuş tüm Türkiye onun kurtulmasını beklemiştik günlerce. Benim içimde hep bir umut vardı. Hep uyanacak diye umdum. Uyanınca ailesini yakınlarını tanıyabilecek miydi? Ne romantik bir buluşma olacaktı diye komadaki hasta adına ne hayaller kurmuştum. Ben de çocuktum o zamanlar. Sonra yıllar yıllar sonra fişinin çekildiğini yazdılar.

Alp Reel’in gazetede çıkan fotoğraflarına bakıp bir de şunu düşünürdüm. Acaba konuşulanları duyuyor mu?

19 yıl sonra yaşama dönen Grzebski, "Her şeyi duydum, her şeyi gördüm. Doktorlar bana bir iki ay ömür biçmişti" demiş. Tabi ki Grebzski’nin duymuş görmüş olması rahmetli Alp için geçerli mi değil mi onu bilemem ama ilginç bir haber olduğu açıkça ortada.

Bir taraftan her şeyin para ile ölçüldüğü, insan yaşamının hiçbir değerinin bırakılmadığı imajının oluşturulduğu bu sistemde; demiryolu işçisinin 19 yıldan sonra komadan uyanması bence bir YAŞAM MANİFESTOSU dur.

İnsanın insana, doğaya, hükümetlere, Birleşmiş Milletlere verdiği bir YAŞAM MANİFESTOSU:

Demek ki doğru bir müdahale özenli bir bakım insan yaşamını uyuyarak da olsa devam ettirebilmekte ve sonunda uyanabilmektedir... Bu durumda komaya giren insanların da bazı hakları olması gerektiği açıktır.

Ne tuhaf bir dünyaya dönüştü gezegenimiz. Bir yanda yaşam çabası veren komada insanlar öte yanda kendisiyle birlikte yanında bulunanları da öldürmeye çekinmeyen intihar bombacıları. Yüzyılın başında çektiği acı nedeniyle sadece kendi canına kıyan aydınları anlasalar bunları yaparlar mıydı?

(1) http://www.milliyet.com.tr/2007/06/02/yasam/yas11.html

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..