Babama selam söyle
Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Tanrı amcanızın yardımcısı olsun ve sizlere de bu zorluğa dayanma gücü versin. Yazınızı üzüntüyle ve birazda kendime kızarak okudum çünkü bende çeşitli bahaneler yaratarak sağlığını ihmal eden insanlar grubuna giriyorum. Yazdıklarınız benim için bir silkelenme vesilesi oldu. Sevgi ve saygılarımla...
17 Haziran 2007 17:31Toprak gibi...
Merhaba Fulyacığım, Biliyorum sana uzun süredir yorum yazamadım ama sanmaki yazılarını okumuyorum. Yorum yazamasamda yazdığın her şeyi takip ediyorum. Yazamamakta içinde bulunduğum yoğunluktan ve sonra yazarım diye ertelemekten kaynaklanıyor. Yazını okuyunca kendi çocukluğumu anımsadım. Benim çocukluğumda aynı seninki gibi toprakla ve ağaçlarla dolu bir bahçede geçti. Çok güzel günlerdi ve o zamanların karakterimi ve duygularımı şekillendirdiğine inanıyorum.
12 Haziran 2007 07:19Gidiyorum…
Canım arkadaşım benim, Yüreğine sağlık.
06 Haziran 2007 01:22İzmir'e gelmek isteyenler el kaldırsın...
Merhaba Pelinciğim, İzmir'den uzak yaşayan ama kalbi her daim İzmir'de olan bir hemşerin olarak böyle bir buluşmaya katılmayı çok isterim. Sevgiler...
04 Haziran 2007 23:40Milliyet blog kısa film grubu hayata geçti
Bu arada mail adresimi yazdıgım için bir önceki yorumumu yayınlamazsan sevinirim:)
02 Haziran 2007 01:06Eurovision
Eurovision'da puanlama yapılırken şarkıların güzelliği pek dikkate alınmıyor ne yazık ki. Dikkate alınan şeyler malum... Benim açımdan Eurovision'un şöyle bir getirisi oldu: Daha önce tanımadığım iki tane şarkıcı tanıdım ve müziklerini bulup dinlemeye başladım. Bunlardan biri Bulgaristan'dan yarışmaya katılan ve benim favorilerimden olan Elitza Todorova diğeri de Gürcistan'ın solisti Sopho. Sen bir müzisyen olarak daha iyi değerlendirirsin tabii ama benim dinleyici olarak favorilerim onlardı. Aslında bu Eurovision'un puanlama sistemini eski haline getirmek daha iyi olacak sanırım. Eski haline dönerse en azından her ülkeden müzikten anlayan juriler puanlama yapar ve daha hakkaniyetli sonuçlar ortaya çıkar. Sevgiler Açelyacım;)
17 Mayıs 2007 05:10Huzur içinde uyu...
Açelyacığım, Nükhet Ruacan'ın sıcak gülüşü ve sesi çocukluğumun yitik zamanlarından hatırladığım bir kaç şeyden biri. Eskiden TRT'deki caz programlarında şarkılar söylerdi ve ben biraz hayranlıkla, biraz da özenerek dinlerdim onu. Benim caz müziğini tanımamda, sevmemde büyük katkısı olmuş insanlardan biridir o. Haberi okuduğumda inanılmaz geldi. Ölümün hiç yakışmadığı insanlardan biriydi çünkü. Nur içinde yatsın...
09 Mayıs 2007 03:36Sevgili blog yazarları, ne olur birbirimizi kandırmayalım
Merhabalar Sevgili Esin Hanım, Blog yazınızı okuyunca hem şaşırdım, hem de üzüldüm. Milliyet blog duygularımızı, düşüncelerimizi, birikimlerimizi birbirimizle paylaşmak ve kendi yazınsal ürünlerimizi yayınlamak için var. Hal böyleyken başkasına ait bir yazının sanki kendisi yazmış gibi kullanılmasını, ki ben buna üzülerek sahtekarlık diyorum, yanlıştan da öte sonra derece gayri ahlaki buluyorum. İşin ilginç yanı blog sayfasında "üçüncü şahısların telif hakkı sahibi olduğu her türlü fikri eserin kullanılamayacağına aksi takdirde sorumluluğun blog yazarına ait olacağına" dair bir ifade var. Buna rağmen böyle bir şeyin yapılması inanılmaz. Umarım blog ortamında bu tür blog yazarlarının sayısı çok fazla değildir. Sizi bu konuyu gündeme getirdiğiniz ve bunu yaparken sözünü ettiğiniz kişiyi rencide etmemeye özen gösterdiğiniz,ismini yazmadığınız için tebrik ederim. Saygı ve sevgilerimle...
30 Nisan 2007 12:42Hayatla oynama çocuğum
Ece Temelkuran birkaç gün önce köşesinde "bizim sesimiz o çocuklara ulaşmıyor" diyordu. Gerçekten de o çocuklara sevgiden, bir arada yaşayabilmenin erdeminden söz eden düşünceler ulaşmıyor, ulaşamıyor. Ne yazık! Dilerim sizin bu sözleriniz adam öldürmeyi vatanseverlik ve kahramanlık belleyen o çocuklara ulaşır. Sevgiyle...
24 Nisan 2007 17:02Benim blog yazarlarım
Sevgili Hasan; Yazılarım hakkındaki güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Senin blog yazarlarının arasında yer aldığıma çok mutlu oldum. Bu arada okuduğumuz blog yazarları da hemen hemen aynı gördüğüm kadarıyla:) Tabii ben böyle bir yazı hazırlasaydım sayılan blog yazarlarının arasında senin de ismin olacaktı. Sevgiler...
22 Nisan 2007 20:10