Sana kızamıyorum... Çünkü bu soruyu hiç sormadım sana... Sen birisini ölesiye özledin mi? Sen özlemeyi bilir misin? Çok büyük bir kaybın var mı hayatında? Yoksa bilemezsin özlemin ne olduğunu, özle..
Bu gün yorgun bedenim, yıpranmış yüreğim, ayaklarımın sürüklediği huzur yerindeyim... Ne zaman özlemlerim depreşse, kime olduğu önemli değil, ben onunlayım... Onun etrafa huzur veren kokusu..
"Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı..." Belki de gerçek anlamda hayattan ne beklediğimizi bilememek bizi bu kadar düşünceye sevk ediyor... Karamsarlı..
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu : "Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?" '50gm!' .....
Beni ağlatmaya kimin hakkı var? Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum... İki cümle tek tek belki de anlam oluşturmayan kelimeler bir araya gelip de iki şarkıyı oluşturunca düşündüm... ..
Şöyle yürekten gel diyebilsen, Gel diyen sesini hissedebilsem... Gelirdim... Seni benim kadar, Bir sevenin olduğuna... İnanabilsem... Ve Bunu..
Gönül şehrimin kapılarını kapattığım bir akşamdayım... Yarım kalmışlarımla dolaşıyorum kendi şehrimde... Etrafta bir hüzün kokusu vardı... Yanmış bir yüreğin kokusu... Ateş ateşlikten geçmiş, kor o..
İçimde eski günlerin acısı... Eski ve sönük hayat, Çehremdeki bunca hat... Hep o günlerin anısı... Ama ne çıkar? Çelik gibi azmim var.... Burcu burcu bir isteğim..
Hayatla lades oynadım. Hep aklımdasın demiştim ya... Dün yine lades dedin bana... Artık bu oyunuda kaybettim hayatta... Belki de çok daha önce kaybetmeliydim... Hayat oyununda kural..
BÜYÜK SEVDALARI KALDIRAMAYAN TÜM KÜÇÜK YÜREKLERE SESLENDİM... Sizler tüm sevmeyenler büyük sevdaları kaldıramayan küçük yürekler benim için kapanmış bir sayfasınız artık sadece satırlarımı ..
Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..