Kocaman bir kapı. İki kanatlı ahşaptı. Ulaşmak için üç basamağı vardı. Herkese açık! Yıpranmaya yüz tutmuş eşiğinde; bir dev aynası! Altın varaklar..
Bin bir çeşit kuş sesiyle uyandım güne. Mübalağa etmiyorum valla. Karatavuklar, budanmış gül dikenlerinin arasında aşığını arayan bülbüller, sakalar, nağme nağme melodiler döktüren sığırc..
Gerçekten mi öyle? Ben diyeyim yedi ya da on yedi… Siz söyleyin yetmiş yedi!!! ‘’İstanbul’u kar bastı!’’ ‘’Her yaka, otuz santim yüksekliğinde karla kaplı.’’ ‘’Şimdi..
Merhaba… Sevgili dostlar, canım arkadaşlarım… Yıldönümü kutluyorum ben, bugün. Milliyet Blog sitesine üye olduğum ve yazı yazma şansına eriştiğimin 2. Yılını tamamlamış bulu..
Daha yeni yeni okumaya başlamıştım. Başlar başlamaz da elime geçen her bir satırı okuyordum. Tabii okumaya başlamama başta öğretmenim, sonra da evdekiler, ilerleyen dönemlerde kahrettiler ama ben o..
Rengârenkse kategorin, İstediğin konuyu seçersin!!! Neyi yazacağın senin tercihin! Felsefe, edebiyat ya da sufizm! İlim, irfan, bilim…<..
Ben tıklara tık demem! Tıklar benim olmayınca! Araştırdım, soruşturdum! Google amcaya bile sordum! Söyle bana söyle!!! ‘’Ben ayna mıyım? ..
Bu yıl leyleği yuvasında otururken gördüm. Ona rakip olmaktı niyetim amma yarışta bu kez kırlangıçlar galip geldiler. İstanbul’a değin bana eşlik ettiler. Yine bir MB Yazarları toplantısı, ..
İzmir, baharın yüzünü gösterdiği nadir günlerden birindeydi bugün. Bahar, sanki üzülmeyin yakında geliyorum diye fısıldıyordu sessizce. Gökyüzü, pırıl pırıl maviliğin deminde, deniz..
Uzakları yakın eder havayolları, Gezelim, eğlenelim, Gökkuşağı’nın bin bir rengini seyredelim. Yeni yıla, İzmir’den merhaba diyelim. Bir koşmaca, bir koşuşturmaca! Kalabalık..
Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..