Biz, ikimiz, kaybetmekten yorulmuş, yorulmaktan birbirine sarılmış iki dost... Sahile indik yine kırılmış kalbimizin gözlerimize yansımış yaşlarıyla. Sustuk bir süre. İçimizde çığlıkları bastırmaya..
Dizlerine kadar inen bir paltosu vardı, kırmızı. Etekleri siyaha benzeyen... Her kadının mutlaka bir çift edinmesi gereken topuklu ayakkabısı vardı. Onları giydiği zaman kendini farklı hissed..
Herkes bir kırgınlık taşır yüreğinde. En mutlu görünenler bile. Herkes penceresinden bakıp derin bir nefes çekme ihtiyacı hisseder. Belki hepimiz gözlerimiz uzaklara dalgın, gitmenin hayalini kurmu..
Bu uzun yolculukta uyumadım. Bu defa gözlerimi kapamadım. Güneşin doğuşunun gökyüzüne yaydığı renkleri görmek istedim. Saniyesi saniyesine... İzledim. Sonra sarılı-yeşilli t..
"Acaba" diyorum bazen... Acaba beni fark eden biri var mıdır? Benim varlığımın farkında, benim nefes alışımın farkında olan biri var mıdır? Ben çevremde olup bitenlerin farkındayım çünkü. Şu..
- Ben geldim! ... Ağlıyor musun sen? - Hayır. - Gözyaşların akıyor ama. Neden ağlıyorsun? - Sebebi çok. - Ağlama. Bak, hediye getirdim sana. Mutlu olman için... - Nedi..
Bir şey var, her kelimesi “sen” kokuyor. Bir duygu, bir his, bir düşünce. Senin gülümseyişinde, benim gözlerimde saklanıyor Bazen bir rüzgar esintisinde hissediyorum onu Baz..
Lütfen sus artık. Sus ve içindekileri duymama izin ver. Sus ki bakışlarımız konuşsun, gözlerin anlatsın bana ne hissettiğini. Ne olur, böyle gülme. Böyle soğuk, böyle sıradan, böyle uzak... Bak..
Henüz akşam olmamıştı ama güneş batmak üzereydi. Soğuktu, üşüyordu, korkuyordu ve yalnızdı. Ağlamak istiyordu ama nedenini bilmiyordu. Çevresine bir baktı, görünürde kimse yoktu. Önce nerede old..
Hayatı film gibi yaşayan, başından dert eksik olmayan, durup dururken ağlayabilen ama herşeye rağ..