Serinkanlı bir yaz akşamı, hafif meltemleyen bir rüzgarın ardından oturmuş yazıyorum. Gerçekten yorgunum; nasıl bir yorgunluk ki tarif dahi edilemeyecek türden. Şöyle ki üzerimden bir tren –vagonla..
Hani derler ya, hayatımız pamuk ipliğine bağlı; evet, doğrudur öyle! İki sene evvel motosiklet kazasında ölebilirdim ya da daha kötüsü sakat kalabilirdim. Ya da Ceneviz Kalesinin tepesinden..
Bilmediğim bir dağda patika, üzerine patika çıkıyorum. Nefis bir manzara var; bir tarafımda palmiyeler, diğer tarafımda muz ağaçları. Sıcaklık 22 derece civarında ve saat sabaha karşı 4.00. Hem içi..
Hayat hep burada; yanı başımızda! Bir kitabın önsözünde! Bir kadının çatalında! Bir şiirin mısralarında! Elimin arasında kaybolan çocuğumun elinin minicik ısısında! Bu satırlar arasında! Ge..
Öyle güzel yağmur yağıyor ki, öyle hızlı ki, altında oturduğum şemsiye yarılacak ve ben altımdan akan nehir kadar sudan öte, tıpkı yağmur ormanında ıslanan bir maymun gibi, kendime en büyük yaprak ..
Şeffaf bir bardağın arkasından gözlemliyorum dünyayı! Muhtemelen Paşabahçe’de üretilmiş bir su bardağı… Sade bir yapısı var, her türlü abartıdan uzak! Gözlüğüm camları da muhtemelen..
Doğum günüme iki gün kaldı. Ben genelde doğum günü kutlamamaya özen gösteririm. Sanki doğmam suçmuş gibi beni insanların kutlamaması için gizli tutarım doğum günümü. Saklanırım ve kendimi ifşa etme..
“Fırtına yaklaşıyor gemiye… Dalgaları bir taraftan tuzlu su şeklinde, diğer taraftan yağmur şeklinde alıyorum. Upuzun saçlarım perde, perde gözüme akıyor. Tek dileğim var, o da bu fırtınayı atlatab..
“Rüzgarın sessizce esişi ancak Meltem olarak adlandırılabilirdi! Rüzgar ki kadından dönme erkek! Meltem ki erkekten dönme bir kadın! İkisinin birlikteliğini düşündü doğa!
Bon Jour! Nedense dünyanın çeşitli yerlerinde gezerken kendimi yurt içindeymişçesine rahat hissediyorum ve özellikle kent gelişmiş ve sistematik ise! Paris’te de durum böyle oldu. 2-3 saat ..
Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..