Ölümün rengi nasıldır? İnanın hiçbir fikrim yoktu. Ta ki onunla karşılaşana kadar, ölüm dediğimiz, tüylerimizi ürperten o iki heceli kelimeyle burun buruna gelene kadar…Ölüm ne renk? Siyah, gri..
Savunmayı gerektirmeyen bir yerde kendini savunan biri, olsa olsa hayattan fazlasıyla nasibini almış, ve çoktan yaşamın acımasız, soğuk yüzüyle karşılaşmıştır. Tanışmalarına kim ya da ne sebep olmu..
İnsanoğlu için asırlar boyu erişilmez olan gökyüzüne sonunda adımızı yazdırıyoruz. Ürettiğimiz teleskoplarla oraları gözleyebiliyor, yolladığımız uydular, kurduğmuz radyo istasyonları sayesinde bize..
Kıyamet günü yaklaşmıştı. Bu kez haberci demirden bir kuştu. Uzak göklerden, derin mavilerden geldiği belliydi. Batı' da "Kargo " diyorlardı demir gövdeli bu iri kuşa... Zelanda yerlisine göreyse, b..
Sökmez artık savunma mekanizması falan. Hep Freud yanılttı beni. İsyan hattının ucundayım, diz çöktüm sayılır. Kurtarmaz öyle baharın gelişi, rengarenk çiçekleri, deniz ve mehtab. Ne gün doğumu, n..
Üç yıl gecikmeli bir durum- u ahval içerisinde ayrıca kirecin, boyanın bilmem ne belanın bile çıkarmada kifayetsiz kaldığı, duvarı damgalı bir evde geldim dünyaya. Üç yıl gecikmemin sebebi seksen üç..
Karanlıktı... Gözün görebileceği her yer karanlık... Siyah kuşatmıştı gözleri, kalpleri, beyinleri ve yapışmıştı tüm hücrelerine katran misali... Altlarına attıkları incecik bir şilteyle, gözlerini..
Ben Serpil Yüksel. Çanakkale'de dünyaya geldim. İlkokulda yazar olmamı isteyen harika bir öğretmenim..