/gün batmadan, içimde yandı akşam alev alev yanıyorken, ne kadar soğuk bu dünya böyle/ güzel cümleler kurmak isterdim insanlık üstüne Yaradan'dan ötürü se/ven/vilen ve sevgis..
konuşur gece yazar aklına durmadan geçmiştekiler deşilir çıkar oyuklarından sen ki kaldın kendi kendine geceden daha avaz hadi sür bir yıldıza doğru sıyrıl k..
ne çok maviydik bir zamanlar ne çok sarı, ne çok beyaz /ve ne çok yeşil daha daha saysam /sayamam ki gökkuşağındandı bütün reklerimiz her şeyin kendine hastı tadı zümrüt yeşili..
/ halden bilmez, aç gözlü birileri koskocaman yorganı çekti üstüne soğukta kaldı diğerleri güçlendikçe kibir denilen illet şaştı bütün lâfları dilde / çivi çi..
/her salisesi nabzımda sensizliği vuruyor bilmiyor, kendince neşeli guguklu saat/ gözlerine mil çekip, içini basan kış birden ikiye atlatmıyor insanı yaz iz..
evvel / kar taneleri gibi döndürüp, savururken beni sûretini göremediğim sen yaşamsal nabzımda atmıyorsun şimdi ay gülümsüyor sularımda artık acıdan tatlıya dönüşüyor..
giderdin, bozulurdu yaşamdaki büyü zorlaşırdı yaşamaya katlanmanın gücü her seferinde uğuldayan bir çığ kalır arkanda bomboş sokaklar düşerdi kalabalık yalnızlığıma
/bağışlamak affetmekle unutmaktır unutmadıysa affetmemiştir kişi/ bu şehir/ bu yer/ bu deniz bu salkım söğüt ağacı/nın saçlarından uzun olan kederin ..
gözlerini dikmiş göğe yeni sular beklerken dere varlıkla yokluk çarpışıyor tenkafesinde yakasına yapışmış ölüm yaslı, yorgun başı duyulmayan türküsünde suyu yağmur..
herkes kendi acısında buluyor ölümü ölmeyi öğreniyor yaşarken başkaldıran ruhuma yetmiyor yüreğimin dalgakıranlığı kursağımda bir kemirgenin acı suyu günlerin merasimi hep..