Sen diyemiyorum aslında hayatımsın çünkü! Ben diyorum bazen yazılarımda benden bahsediyorum. Yalan inanma bir gün okursan. Düşünüyorum kurgular hep farklı çıkmazlara yol alıyor, gözlerin ye..
Kaderimi seviyorum, kaderim de beni seviyor… Müfredatta ölüp ölüp dirilmek var... İntihar kaldırılmış benim yazgımda yerine, dağına göre kar verilmiş avuç avuç... Bir buluttan sızan yağmur damlalar..
‘Ben bu satıları yazmadan çok önce de karşılaşmış olabiliriz miyiz acaba?’ diye düşünüyorum bugün. Ama içimden gelen bir ses öyle olsa çoktan hissederdin diyor. Seninle karşılaştığımda bunu hemen a..
İçimdeki ateşim, esrarım dediğin, orası dediğin… Şehrin, sokakların, yolların, kaldırımların, duvarların mı? Ben şimdi buradasın dediğin yerde miyim? Gerçekte bilmiyoruz ki neredeyim? Senin..
“En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? Düşer...” Oruç Aruoba ... İşte düşüşlerden duygu kümesi, sanki birisi gökkuşağını parçalamış gibi.. ..
Bu gece bitti Mehmet, Bugün de bitecek… Yarın da olacak, sonrası da… Ama ölmeyen umutlar hep dizleri üzerinde… Sen istedin bu mektubu Mehmet, susma dedin bir kere… Arala dedin açık..
Bir Nehir akıyor içimden… Buz kesiyorum… Ayaklarımda derman kalmıyor, olduğum yere yığılmak bile zor… Yüreğim başkasının ellerindeyken zor… Bana yaklaşamasa da yüreğimde elleri, bırakmıyor. Avuçlar..
Bir gecenin öyküsüydü, bizi aynı saatten geçerken tutan… Bir zamanlar diye başlayan hikâyelere, yıllarca konu olan… Yerini yeni gecelere bırakırken, öyküsü yazılmış bir hayatın göğüs boşluğunu dold..
Sonunda o inanmadığım sandıklar açıldı… Sırayla, öylece bekledim. Nefesim kesilmedi değil… Çok şaşırdım çıkanlara… İçinden Martılar çıktı hem de bir sürü. Sen görmedin onları tabi ki; ..
Milliyet Blog