Kendimi kaç defa öldürdüğümü bilmiyorum. Ya da kaç farklı şekilde ölümümü planladığımı… İkisini de yaptığımdan eminim. Çünkü soyut bir dünyada yaşıyorum. Ve somut dünyadan da aforoz edildiğime emin..
23.00 Kan gövdeyi götürüyor burda. 01 Karanlığa hükmüm geçseydi, Avazım çıktığı kadar 'boş ol' tükürürdüm yüzüne. Belki de içimden çıkmayan bu sokak kokusu yüzünden ..
Bir iğne deliğinin bu denli büyüyüp yutacağını evreni, tahmin etmezdin değil mi? Sonra karanlığa lafım geçmez diye çemkirdi insanoğlu. Hep şikâyet! Şikâyet… Hep… Oysa gözün alışın..
Ruhunu soyunmak bedenini soyunmaktan daha tercih edilir olmuş. ''Mevzu bahis ben olmadıktan sonra 'içindekiler' alakadar etmiyor beni' diyor ademoğlu. Oysa eskiden astarın kıymeti bil..
Biz yalnız değildik aslında; Sevdalar, korkular, özlemler ve kavuşmalar vardı. Suskunluklar vardı, gevezelikler... Duraklar vardı, duraklamalar ve ardına bakmadan gitmeler....
Biri kırıldığı için sevemiyor, biri sevdiği için kırılıyor. İkisi de onarılsaydı; hayat, hala acımasız olurdu. Sevmek, tedaviyi reddetmektir bazen. Bıraktığın yerden topladım tüm mavilikler..
Yitik bir sonbahardı düşlerimde yankılanan… Şimdi gözlerimi kapatıp o günleri anımsadığımda; garip bir hüzün… Artık yalnız kalmama izin vermiyorlar… Kaçmak istiyorum oysa varolmuşluğumdan, yangınla..
-Biliyorum, böyle olmasını istemezdin. Ama zaten mutlu son diye bir şey yoktur ki. Kaos bu... Her şey bir başka şeyi fitilliyor bir şekilde. Bu senin önüne geçebileceğin bir durum değil. -M..
Soğuk... Keşke bu kadar soğuk olmasaydı. Parmak uçlarım yanıyor... Zıt şeylerin birbiriyle bu kadar temas halinde olması gerçekten garip... Keşke bu kadar garip olmasaydı. Tüm bunlar, belki d..
Zehre zifir bulaştırdığından beri dudakların, düğümlediğin günahların kadar çıkmaza soktun düşlerini. Bilerek ve isteyerek... - Geldiğin günden beri gideceğini biliyordum. - Ve bunu..