Şu gökyüzüne bak, şu denize bak be Ömer! İnsan bu diyardan nasıl gider? Gök desen gök, yer desen yer, bir de derya var ki... Günah işlemek için bile fazla güzel... Kadın gibi kokuyor nağmert. Bu dünya..
Aynadaki yaşlı yüzünü saran kırışıklıklar moralini bozuyordu. Gençliğinin en güzel günleri bir roman gibi geçip gitmişti. İnsan gençken yaşlılığını hayal bile etmiyordu. Ne garip değil mi? Yaşlılar da..
“Herkes senden nefret ediyor, herkes. Sen neden yaşıyorsun ki hala? Sefil bir yaratıksın... Sefil, işe yaramaz bir yaratıksın...” “Hayır, hayır, hayır” Orta yaşlı adam kendinde..
Sema Hanım’ı ilk okuduğumda “nasıl yani” diye sormuştum kendime. Aslında sayfasının köşesine %100 Doğal etiketini yapıştırmak lazım diye düşündüm. Çok samimi, bir o kadar da gerçekçi bir “yazar”. Asl..
Çalışmalar devam ederken Ömer Usta birkaç aylığına ecnebi ülkelerden birisine gitti ve gemilerle özel malzemeler getirdi. Getirdiklerinden kendi ustaları dışında kimseye bahsetmedi. Aradan haftalar, a..
Yoğun çalışmalar sonucu röportajlarımız sırayla gelmeye devam ediyor. Bugünkü röportajımız uzun süredir yazılarını keyifle takip ettiğim ve severek okuduğum sevgili editörüm Esma Kahraman'la. Kendisin..
Sıradışı bir klüpte bulundunuz mu hiç? Hayır, müşteri toplamak için açık saçık kadınların gösteri yaptığı yerlerden bahsetmiyorum. Gerçek bir klüp, ayrı bir dünya... Evet, dünya! Kapısından içeri gird..
Başında sarığıyla sarayın kapısına gelen adam elindeki cetvel ve garip maketleri bir kenara bırakıp ceplerinde saraya girmek için gerekli izin belgesini aramaktaydı. Kapıdaki Yeniçeri onu dikkatle süz..
Milliyet Blog zaman içinde kendi blogger'larını yarattı ve zamanla hepimizin takip ettiği, severek okuduğu, "yazar" sıfatını yakıştırdığı kişiler ortaya çıktı. Röportaj yaptığım kişileri seçmek için..
Elindeki kadeh şarabından yayılan keskin ve çekici koku bir enerji dalgası gibi tüm vücudunu sarmıştı. Gözleri tam karşısında oturan kırmızı elbiseli bayanın siyah gözlerine odaklanmıştı. Kadehi hafif..