Anlamak kırılmaya engel mi? Değil ki. Sessiz bir kabul ediştir verilen her bir "Anlıyorum…" cevabı. Bütün gün patronumuzu, müdürlerimizi anlarız. Eşimizi anlarız. Arkadaşımızı anlarız, annemizi, ka..
İçimde… Bir yerlerde öz bir ben var. Ben ve sevdiğim şeyler… Yapmayı sevdiklerim. Bilmeyi sevdiklerim. Görmeyi sevdiklerim… Saklanmışlar. Bulasım geldi dün akşam. Canım sıkkındı enikonu ama büyümüştüm..
Elinde ya sigaran, ya bir bardak… Manasızca karşı duvara baktığın anlar vardır ya... Evdesin mesela. Televizyondaki spiker işini bitirip iyi akşamlar dediğinde "sana da" diye karışlık veriyorsan hele..
Bir yazı yazdım. Gidenin ardında bıraktığı kimse, işte onun ağzından yazdım. Onun gözüyle ve hissiyle yaşadım o dakikaları. Kimi zaman ölürken anneme söylemek istediklerim dökülüyordu parmaklarımdan...
Sıfıra doğru biraz daha yavaşlıyor her şey. Sakinliyor dalgalı tüm sular. Garip bir huzur kaplıyor etrafını. Sanki sıkılıyorsun cendereye girmiş misali. Hafiften, belli belirsiz… Kalbin çırpınıyor, ..
Canim evde olmak istiyor. Evimde olmak ve kazak örmek… Polar battaniyemi ve kanepemi istiyorum. Dizilerimi istiyorum. Günesin şevkle vurduğu Benjamin çiçegimi seyretmek istiyorum söyle gündüz gözüyle...
Yetmiyor yazmak. “An”ın birinde tutuklu kaldım sanki. Suçum neydi? Bir bilsem… Dedim ya yetmiyor yazmak. Ama yazmazsam da sanki zaman duracak. Daha kötüsü, sanki suç anım çilekeş bir müebbede dönüşec..
Sustuysam korkun benden. Sessiz atın tekmesi pektir diye değil. Sustuysam durum kötü demektir. Susmam çok zordur çünkü benim. Ağzım sussa gözlerim konuşur. Mutlaka bir fikrim vardır olup bitenlere. Ço..