Tüm sorunların bir beyaz şarap şişesinin tapasının altına hapsedildiği ve uykum var, çok yorgunum sözlerinin tekrarlanmadığı. Başbaşa geçireceğimiz bu günü iple çekmiştim, nihayet o gün, işte bu ..
Sevmek yasaktı bir zamanlar! Ve yılın on iki ayı hep güz mevsimiydi nedense? Gecelerdi her şeye gebe olan, ancak hiçbir zaman hayalleri doğurmayan.. Ailelerinin rızası olmayan aşk’ın ..
Radyonun sesini biraz daha açayım mı, istermisin?Evet evet o şarkı, şimdi hatırladım. İkimizin şarkısıydı, sen de hatırladın mı? Şimdilerde pek duyulmuyor.Ne oldu da, neden değişti her..
Herkes değil tabi, özellikle ben gibi kırk ve üzeri yaşta olanlar! Oysa nasıl da burnunuz da tütmüştür köydeki aşkınız! Şiirler yazılmıştır bembeyaz bulutların üzerine kağıt niyetin..
Yağmurlara meleklerin hüzünlü anlarında döktükleri gözyaşlarıdır derler!Kuşlarında aslında hüzün’den şakıdıklarını!Ama bana her zaman huzur verir yağmur, ve kuşların cıvıltısı.Bazen acımas..
Tadıyla tuzuyla geçer bir ömür, eğer sen istersen. Hele ki birde konuşurken tüm olumsuzlukları unuttuğun bir arkadaşın varsa eğer. Ne ayrılık dünyanın en büyük acısıdır o zaman.Ne de aşk’ı..
Israrla hayat arkadaşınızın zamanla değişeceğini umut etmek!Hoşgörü sınırlarınızı sürekli zorlamak ve hep sabretmek ne zor değil mi?Ve sonunda, evleneceğiniz kişiyi tanımakta aceleci davrandığ..
Evliliklerin yıkılma nedenleri, tahammül sınırlarını zorlayan kişilik çatışmalarıdır aslında!Oysa uzun ilişkiler, eşlerin birbirlerinin eksik yönlerini olumlu yönde abartmaları sonucunda oluşur.
Zihinlerimizde hep belli kalıplardan meydana gelen gelecek planları oluşturuyoruz çünkü! Hayatımızın aşkını arıyor ve onu bulmak konusunda da oldukça sabırsız davranıyoruz. Hele ki kavuşmamız ..
Köyümün yağmurlarıda kirlenmiştir artık.Tıpkı şimdilerin saf geçinen duyguları gibi.Nasıl da burnumda tütüyor köydeki aşkım!Çok korkardım babasının elinde tırpanla tarla dönüşünden.Onu..