Bugün Anadolu’nun ücra bir köyünde geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız, yıl boyunca hayallerini süsleyecek, farklı dünyalarla tanımalarını sağlayacak, düşünme ve anlatma becerilerini kazandıracak..
Köylü anneler; hani şu insan doğuran, dört yanı hüsran, dört yanı hüzün, yalan ve yanık bir türküde kederi içimize dolan. Ya ekmek yaparken görüyorum seni, ya koyun sağarken taşlı, dikenli yamaçl..
Doğuda bir köyüm ben, yıkık, dökük, uzak, harap, garipsi...Ben, doğuda bir köyüm, çayır-çimen koktuğum ve akşam olduğunda yorgun başımı Anadolumun omuzlarına koyduğum….Çocuklarım va..
Bugün 17 Ağustos ve bu korkunç tarihi hatırlamayanınız var mı? Öldüren bir anıyla bir kez daha hatırlayalım… Yıl 1999 Ağustos’un 17’si, bu tarihi kim unutabilir ki? Yurdumun en makyajlı yanı..
Şiir,Anadolu’nun yağmur yüklü baharında bir çocuk gülüşünü aramaktır tenha zamanlarda.Şiir,güne akşam değdiğinde zifiri karanlıklarda bebek ağlayışlarını duymaktır.Şiir, bir kuşun kanadında uçsuz buc..
HANİ GİTME DESEM!Ben,isimsiz bir çocuk,aç, incecik siyah tenli, narin kemikleri ve güneşten pişmiş öne eğik başlıyım.Daha doğmadan nefesim kokmuş,aç kalmış,annemin hasretler kokan avuçları..
Bugün günlerden cumartesi ve takvim yaprakları “Kasım 24”diyor. Yüreğimin el ağlamaklı yerinden bir şeyler kıvranıp duruyor. “Yazmak gerek” diyorum bir yandan,bir yandan “hangisini yazmalı” diye uzun ..
Demek bu ha,savaş dedikleri! Düğün değil mi ha,bunca uzattıkları! Duyan olur mu ha,bağırsam çıldırasıya! Bacaklarım kopmuş ha,yeniden uzar mı? Babam mı bu,annem mi,yoks..
Bir sabah vakti yorgun bedenler kan ter içindeyken camlara vuran neydi öyle? Aylardır yağmura hasret bu terli ve de yorgun coğrafya, yeniden canlanıyor mu ne… Hüznün gölgesinde yüreklere yel gi..
Unuttum deme çocuk!Sor yüreğinin en çocuksu yanına,Sor, gezdiğin özlem kokulu bağlara,dağlara,ovalara,Sabahın kızıl vaktinde düştüğün tozlu-topraklı yollara ,Gözlerindeki mavimsi gülcü..