Biliyorum sevgilim, hiçbir zaman beni benim seni sevdiğim kadar sevemeyeceksin. Biliyorum, sen kalbini, tenini ve aklını kanlı bir celladın kirli ell..
“Güçlü olmalısın”, “Zengin olmalısın”, “Paran olmalı”, “Nüfuzun olmalı”, “Çevren olmalı”, “Adamın olmalı” … Eminim siz de sık sık çevrenizdekilerden bir orkestra düzeninde ve tekrarında duyuyorsunu..
Eskiden sıraya yazılır beklerdi insanlar; telefon sırasına... Bir “Alo” diyebilmek için... Şimdi, cep telefonları hayatımızın her anında, her yerinde, ortasında. Saatlerce, günlerce durmadan konuşa..
Soru biraz damdan düşer gibi biliyorum… Ama, bir dostun tavsiyesi üstüne, bu soruyu bana da damdan düşer gibi düşündürten bir film izledim bu hafta içinde. “Palermo Shooting” ya da ülkemizde göster..
Paramparça araçlar, o araçlar arasında, içinde ya da savruldukları için civarda görülen yaralı ya da ölü insanlar… kan… acı…çaresizlik… Bir insan –yardım etmek için orada bulunanları tamamen tenzih..
1. Şimdi bir yerlerde yeni uyanmış, azıcık araladıysan pencereni; camdan dışarı bakıyorsan, -hafif serin, ürperdiyse tenin- çiğ taneleri gördüysen
Adam elinde kalbiyle odaya girdi. Kadın beyaz süet deri koltuğun üzerinde oturmuş; bir yandan çok kısık sesle açık olan televizyonu izliyor, diğer yandan dışarıda yağan yağmurun sesini dinliyordu. ..
Çok değil, bundan belki 10 yıl öncesinde dinlediğim bir Metin Kemal Kahraman şarksısı; “Kelimeler, gerçeğin beceriksiz avcıları…” diyerek, bana “konuşmak” dediğimiz ve “kelimeler” denen aciz simgel..
Bir çoğunuz gibi ben de kapalı bir mekanda çalışıyorum. Sabah giriyorum işyerime, akşam olunca çıkıyorum. Mesleğimi icra ettiğim mekanın/ dairenin camları; hayatla, benim dışımda da var olan ve dur..
Her gün hayatımızda, çevremizde sonsuz sayıda olasılık dans eder. Sonsuz sayıda ihtimal hayatlarımızdan geçer, gider. Bir kısmı da kalır. Kalanlar da, gidenler de hayatımız denen bütünün parçalarıd..