Uykusunun en derin yerinden, bir gece yarısı, onu bir telefon sesi uyandırdı. Yarı uykulu bir halde, eli acı acı bağıran telefonu aradı buldu. Ahizeyi kulağına yaklaştırıp, "Alo" dedi ürkek bir ses..
Belediye otobüsüyle Narlıdere’ye gidiyorduk anamla. Otobüsün içi tıklım tıklım doluydu. Öğrenciler tüm koltukları işgal etmişlerdi. Kimisi cama burnunu dayamış dışarıyı izlemeye koyulmuş, kimisi uy..
Bir kaplumbağa kayalıklara doğru yavaş yavaş ilerliyordu, yağlıboya ile boyanmış kabuğu güneşten parıldıyordu. Onu ardı sıra izleyen çocukların kahkaha sesleri gökyüzüne yükseliyordu. ..
Sokağın başında durdum, kederle izlemeye başladım. Evlerin çoğu çoktan dört-beş katlı apartmanlara dönüşmüştü. Çocukluğuma dair hiçbir iz kalmamıştı. Burnumun direği sızladı. Yav..
Köy yeri bir anda mahşeri kalabalığa dönüştü. Böylesi bir kalabalık, ancak ağaların düğününde olabilirdi. Herkes meraklı gözlerle Mehmet efeyi izliyordu. Mehmet efeye acıyanlar, onun böylesi bir iş..
Kısa boylu, saçı özenle taranmış, siyah uzun paltolu biri gülerek yaklaşıyor yanımıza. “Merhaba gençler,” diyor gülümseyerek. “Yılmaz Güney’i sever misiniz?” “Yılmaz Güney sevilmez mi?” diy..
Köyün girişinde köpek havlamalarını duydu. Eve zor attı kendini, içi üşümüştü ve terliydi. Kulağının arkasından bir ses işitti. İrkildi, korktu adeta. "Dur, kahpenin dölü! Sakın Kımıldama!"
Horozların ötüşü yeni bir günü muştalıyordu. Tan yeri yavaş yavaş ağarmaya başlıyordu. İnsanlarda sabahın verdiği bir çeviklik, bir hareketlilik çarpıyordu göze ilk bakışta. Tırpanını, çapası..
Mücadele yılları içinde, her yeni devrimci adayının bir idolü vardı ve idolüne öykünürdü doğal olarak… Taklit ederdi onu, konuşmasını ona benzetirdi, giyim tarzı aynı gibiydi. Üzerinde parkas..
İki Şubat benim doğum günümdür. Hatırıma gelmeyen, sürekli hatırımdan çıkan bir doğum günüm hem de. Akşamüzeri büyük kızım Eylem kamerayı açtı ve görüşmeye başladık. Çok kısa bir süre sonra odanın ..