Kana kana içtim, dudaklarındaki yalanı.. gözlerinde saklıydı, yalandaki gerçek payı.. yalanın kuklası, kesti kendi iplerini.. saklayarak benden,
Bir kukla kendini astı ustasının parmaklarında ipi canlıydı kuklanın cesedi kuşların, şapkasına yuva yaptığı korkuluklar gördü korkuluk kuklası ölüm korkusumuydu
Karanlıkta yatamaz, korkardı. Kırmızı bir gece lambası vardı. Hani şu kablosuz, sadece fişi olup, prize takılan türden. Rengi kendi tercihi değildi; lambanın içindeki ampulun kırmızı olduğuna dikka..
kalbimi açıyor birisi… delik deşik kalbim, karınca yuvası… dokunan bakışların dökülüyor.. gözlerin, kurumuş yaprak sarısı… karıncalar yuvayı terkediyor.. tüm bede..
O gece, anlayamadığım bir şekilde, avazı çıktığı kadar biri bağırıyordu dışarıda. Ev sakinleri sakince televizyon seyrederken. Kimsenin umrunda değildi, duymuyorlardı sanki. Acaba sadece ben mi duy..
saatli bombanın akrebiydi zamanın örümcek ağına takılan ertelenen bir infilaktı gözleri herşey karıştı birdenbire şair tuale yazıyordu şiirini ressam harflerle yaparken resmini <..
Kollarımın uzanabileceği yakınlıktasın, uzakta.. Yarın kadar, uzak.. ben sana bu akşam tutukken… Akrebi sakladım, yelkovan, deli gibi dönerken.. Durdurdum zamanı,..
Bir ara korku filmlerinde sıkça gördüğümüz; verandada, sallanan sandalyesindeki yaşlı, kadınlar vardı ya, işte onun gibi bir teyzeye rasladım korunun kapısında. Girişteki ufak kulübenin önünde otur..
Çocukluktan genç kızlığa sadece bir kaç adım kalmıştı. Bal rengi gözlerindeki çocuksu ışıltı, zaman zaman genç bir kızın bakışlarına dönüşse de, parıltısından hiç birşey kaybetmiyordu. Göze çarpan e..
Gidiyordu…Gideceği saati ve yeri, ortak arkadaşlarımızdan öğrenmiştim. Belki de son defa görmek için onu, saatinden çok once istasyona geldim. Trenle gidiyordu. Oysa trenle yolculuk yapmasını benim ..