Bir söz bekledi, yüzüne bakıp söyleyebileceği, haykırırcasına itiraf edebildiği tek bir söz... Ama çıkmadı. Beklemenin o eski yalanlardan biri olduğunu anladı ve bunu bir tokat gibi yüzünde hissetti..
Bölük pörçük, parça parça, yarım yamalak bir ses uğrayıverdi kulaklarıma. Anımsadığım bir kapı, bir masa ve hafif açık pencereden içeriye süzülen bir avuç rüzgar… Belki de bendim o rüzgar, bendim ..
Bu şehrin her bir metrekaresinde saklanıyor benim hem yüzüm hem de yüzümden ayrı yüzsüzlüğüm. Hem kendi kaçışlarımın yakalanışıyım, hem de saklambaçlarımın baş ebesi… Çocuktuk… Ben öğle uykuların..
15…123456789101112131415Şehit verdik…Kan doldu gözlerimiz, akmadı, taştı ama damlayamadı.Öldüren, onlara kıyan insan mıydı? D..
Çocukluğum da olmuş benim... Bayramlar gelince hatırlıyorum onu, ürkek bakışlı, çekingen çocukluğum... Şimdi karşıma oturmuş bana bakıyor, somurtgan şey ne olacak. Biraz da şımarık, başına buyruk,..
İmleç yanıp sönüyor, sanki kalp atışlarımız gibi. Tık tık tık... Fonda Sezen Aksu "Kaybolan Yıllar" diyor. Diyor ve bana eski zamanlarımı hatırlatıyor. Kayboldu mu gerçekten yıllar ve kaybolan yıllar..
Her zamanki monoton günlerden biri, ama belki de farklıdır farklı olduğunu düşündüğümüz için...Kendimi başka bir yerlerde hayal etsem faydası olu mu acaba?Bir dağ havasının içinde, bir kır k..
Büyük şehrin akşamı da büyük oluyor.Her dakika beni daha da hüzünlendiriyor...Bu akşam melankoliğim...Bu akşam İstanbul daha da yalnız.Büyüyüp boyvermekte içimizdeki çığlıklarımız...
Bir resim aklımın en ince kıvrımlarından içeriye süzülüp, kaybetmek üzere olduğumuz, o uykuda kaldığımız rüya anlarımızı hatırlattı. Birlik, beraberlik, hep birlikte tek bir amaca hizmet etmek… Ne..
Birkaç akşam kırıntısı yolculuk ediyor, kendini bilmez asilikleriyle insanı sebepsiz yoran bu caddelerde…Kaç bekleyiş uzaklaştı, fark edilmez oldu, yaralandı, iç sıkıntısı bıraktı kimse sayama..