Ne sinsi rahatsızlıktır o, ne fenadır o, ne zaman ortaya çıkacağı hiç belli olmaz, pusuda bekler, senin aklına bile gelmez bana bir şey olmaz dersin ama çokk yanılırsın. Genç yaşlı dinlemez değişi..
İyi gelir demişlerdi, daha kolay doğum yaparsın, haydi hamama gidelim deyip evin tüm hanımları kayınvalide elti ve hamile gelin tası tarağı toplayıp banyo yapmağa gittiler. yanlarında sarma dolma tu..
Çoktandır ertelediğim bir konu vardı. Bu konu kelebeğimin bana her telefonunda ve her görüşmemizde: "annee! gideceksin anne!! Gitmen gerek" dediği ve ardından sağlık konusunda duyduğu tüm kötü haberle..
Önceleri nohut fasulye pirinç, mercimek gibi kuru gıdaları ambalajları ile alamazdık, pazara gider çuvallardan o çuvalı dolduran üreticinin ya da toptancının taktir ettiği oranda taşa toprağa da paray..
Büyüttüm besledim asker eyledim demiştim, biz işi ilerlettik şimdi de damat oluyor asker dönüşü oğul balım...Küçücük bebecikti, daha dün gibi elinden tutup ana sınıfına seni yazdırmaya giderken bi..
Mahallenin en güzel kızı idi. İri yeşil gözleri içten sımsıcak gülüşü, incecik biçimli bedeni ile pek çok delikanlının rüyalarını süslerken onun tercihi Mustafa olmuştu. Zayıf ince bir delikan..
Büyüttüm besledim asker eyledim demiştim...http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=37492Terörün en civcivli bir yerine yollamıştım oğlumu, onun gideceği yeri bana gelen telefon me..
Yorgun argın eve dönüşler, içimizi ısıtacak güzel haberler duymayı düşlerken patlamalar kar, çığ, kazalar, yağmur yaş, soğuktan etkilenen insanlar terör nedeniyle pamuk ipliğine bağlı yaşamlar.....
Tek katlı evlerdi önceleri, ikinci katı olan o kadar azdı ki evlerin hepsinin de bahçesi vardı.. Güller sümbüller nergisler, ille de hanımeli.Oturup konuşurken tüm mahalleli, hadi derdik, yarı..
“İsteyene aynı modelini babaannemin avizesinden koparıp gerdanlık ,küpe olarak temin edebileceğim değerli taş” demiş. bir muzip delikanlı bir yerlerde kaşıkçı elması için, çok hoşuma gitti bu hoş esp..