Kadın ve adam o müzik eşliğinde yoldaydılar, gidiyorlardı sessizlikte ve varıyorlardı sessizlikte sessizliğe.Çalan müzik bile sessizdi sanki.Sessizliğin ortasında sessiz bir eve girdiler, se..
Yıllar yıllar sonra, o evin önünde, beni buldum;elimde mızıkam, yüzümde sendenbir gülüşle.Elini uzatmışbeni gördüm, seni gördümpencerenin ardında;saçları da..
Bakmayın yaşımın otuz dokuz olduğuna, bugün bu evde üçüncü çocuk da benim!Saat sabahın onu, çocuklar ve ben; saat gecenin on biri, yine çocuklar ve ben; doyamadım çocuklara, bana ve oyuna, oy..
Devrim Sevimay'ın Serdar Doğan'la....Haziran'dı, Temmuz ve oysa şimdi Ağustos!...2 Temmuz 1993 üzerine....Üzerime üzerime geliyor ateş, karanlık ve çoğul ölüm!Unuttuk mu?
Osman öyle bir bakıyor ki.... O kadar kolay değil, değil mi, eline silah almak, onunla bir cana kıymak; yo, yooo!...Özünde o iyi insan, iyi insan, insan öldürmez ki! Kimse ölmeyecek..
Silahı vardı, silahım vardı; yaralıydı, yaralı olmasına rağmen çok hızlı hareket ediyordu, kaçıyordu; beni gördü, taradı beni, ben de onu taradım; başından, sırtından....Ortalık sakinleş..
Bir vapur B.Ada ile Heybeli'ye gidiyordu Bostancı'dan, bir vapur Kınalı ile Burgaz'a; dolu dolu.Dörderli gruplar çoğunluktaydı, onları yakından takip eden ikişerli gruplardı ve üçerli; tek gelen..
İçimdeki yabancıyı tanımak için mi bu koltukta oturuyorum, sol yanımda Aşk elimi tutarken.... Aşk elimin ısı değişiminden tanıyabilecek mi içimdeki yeni beni veya eski dostu?Adam parkta, şehrin ..
Doğumun kendisi mi çok karışık yoksa ölümün mü? Arada yaşamın ta kendisi mi çok karmaşık?Tren arıza yaptı sabah sabah!Arızalı trenin içinde, iki istasyon arasında düşünüyorum...Elimdek..
Masanın başındayız. Masa küçük, dedim, nizami, dediler; bahane üretmek yok. File, dedim, sanki yüksek gibi. Güldüler, haydi servisine..... Servisine oynuyoruz; çok sıcak, dedim, bari şu pırpır ça..