Önce gözleriyle sarılırlar kollarını atarlar çocukluk boy ölçülerine Vardiya sonrasında Plato! hayatın tam ortasına gelmiş kamera.. Sabah! de!.. diyor ilk kare de!.. ..
Neredeydi?... Bir pazar kahvaltısında, sabaha karşı gün atımında... Yeni giysi kokusunda? Kokusu? Anne hediyesi el örme yeşil hırkasında... Bir hasat gününde biçerdöğer gölgesin..
Gelişmiş!.. ne demek?.. Sorun saydığınsa şayet!.. onların da sorunları!..üzerine... Geri durmak üzerine düşünüyor!.. Toplananlar var dinleyecek..! ..
Hiç .. Duymadı... Sandı sesi... Sanmak farklı... Ama beklemek zorlu... Nasıl da endişeleniyor. "Bir şey oldu mutlaka!... Olumsuz düşünmek mi gerekli hem de tam bu sırada..." Hızla..
Sabah kalktın güneş... Gülüşmeler var etrafında... Bilincin zor da olsa katılmak adına zorluyor seni hayata. Katılacağın hayatın her anı henüz sorunda olsa... İleride göreceksin bir köşe başında. Ö..
"Dünya dönecek öylemi hem de ben olmadan.. Ağaçlar çiçek açacak, güneş yine doğacak hem de batacak… Oysa ne güzel şiirler yazmıştım hem de öyküler...... Ne güzel yemekler yi..
Karışmamak duruşunun içeriğinde tam bir planlı öğretilmişlik var. Öyle bir öğretiliş ki her yanı düzenli bir plan, bir o kadar çıkar ve en önemlisi sorumsuzluk... İki elini başının arasına ..
Saçmalama!.. " Gözlüklerin bile kalitesiz .... Saçlarını ne kadardır kestirmedinki?... Umudun?... yok senin. Dinleme bakalım bizleri... Ne bekliyordun diyemeceğim!... Hayatı kavrayışı..
"Nasıl da?.. nasıl da.. hem de nasıl da?.. Kafa derisi yüzmek tümcesi!.. Ateşli tüfek!.. büyük otlaklar da sürülerini güttüler... Oturanla başlayan adları.. büyü..
Yaşadığın yerin.. Ortaklaşa sürülen tarlada payına düşende eşit değildi senin!... Dert bile etmedin... İlk sınıfsal temellerin... Sana düşen; sonu 68'le biten yılları..