Erik, şeftali, gül ve nar. Hepsi ağaç. Ama her biri farklı. Erdem, Tolkan, Gül ve Nisan. Hepsi insan. Ama her biri farklı. İlk erik açtı çiçeklerini. Bembeyaz bir ağaç oluverdi. Sonra şeftali pespembe..
Bir Öğrenci Seçme Sınavı daha bitti. Ama kaygılar bitmedi. Anneler kaygılı, babalar kaygılı, öğrenciler kaygılı. Sonuçlar belli olacak bu kaygı biraz daha artacak. Bir yüksek öğrenim kurumuna yerleşem..
Hava güneşli. Her taraf pırıl pırıl. Beşiktaş sokaklarını geziyorum. Elimde dijital fotoğraf makinem. Küçücük, bir çakmak gibi avucumun içinde taşıyorum onu. Yarın edebiyat dersim var, Kabataş Erkek L..
Deniz, güneş ve göz alabildiğine uzayıp giden kumsallar. Akdeniz’in köpürüp gelen, kumsallarda küçülüp serilen, ipek gibi ince kumlara dokunup yavaşça çekilen dalgaları. Sahil boyunca arkada oluşmuş k..
Uzun yıllar İzmir’de yaşadım. İzmir’de yaşadığım yıllarda, her pazar günü Dokuz Eylül Dağcılık Kulübü ile pazar yürüyüşlerine katılırdım. Her hafta başka bir parkurda yürürdük. Yaşlı genç, kalabalık b..
Bahar bitince bozkırlar sararır. Bin bir çiçekli, yeşil örtülerini çıkarırlar üzerlerinden. Çayırlar hep yeşildir. Bahar bitince yalnız kalırlar yeşillikleriyle. En üst başı soğuk bir pınarla başlar. ..
Pınar, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nun 1960’lı yıllarda çıkardığı bir kültür ve sanat dergisinin adı. Kapakta Yüksek Öğretmen Okulu’nun ablemi, altında da Çapa’daki Yüksek Öğretmen Okulu’nun mavi ç..
Hava sıcak mı sıcak.Kalabalıktan yürümek mümkün değil. Sağdan, soldan, karşıdan, yandan gelip geçen araçlar.Işığın kendilerine yanmasını bekleyen yayalar ve arabalar. Yüksek kolonlar üzerinde üstten g..
Boğaziçi Üniversitesi resimlerinde hep eski taş binaları ile bahçesindeki çimlere gurup grup oturmuş, sereserpe uzanmış öğrenciler görünür. Bu görünüm üniversitenin sembolü gibi olmuştur. Bu görünümün..
Dünya kitap haritasında Türkiye koyu karanlıkta. Yapılan araştırmalar böyle söylüyor.” Okumayan bir toplumuz” sözü herkesin dilinde. Bunun nedeni ne? Yaptığı işe kafa yoran bir Türkçe öğretmeni olarak..