Yazmak ne tuhaf bir serüven; sadece kendiniz için yaptığınızı sandığınız birşeyken zamanla sizi aşıp başka bir kavrama dönüşüyor. Yazdıklarınızı okuyanlar çoğaldıkça sorumluluk hissediyor, yazamadığı..
Başlarken mumun yalnızlığı bir sene sürer; sonra birer birer çoğalır mumlar, pastanın üzerine giderek daha sık aralıklarla yerleştirmek gerekir onları. Yıllar geçtikçe artan mum sayısı bir noktadan s..
Mujeres al borde de un ataque de nervios/ Sinir krizinin eşiğindeki kadınlar...Bu bir film adı; benim sadık bir hayranı olduğum İspanyol yönetmen Pedro Almodòvar'ın 1988 senesinde çektiği komedi-d..
Önce ''Takva''yı izledim. İstanbul'un inanç çeşitliliğini her zaman sevmişimdir, Erkan Can'ın her rolünü sevmişimdir diyemem ama Serdar Akar'ın ''Dar Alanda Kısa Paslaşmalar''ından sonra oldukça zorl..
Trenler iyi fotoğraf malzemesidir, mevsimlerin, kentlerin, tarlaların, hayatların ortasından düdük çala çala geçip giderler. Raylar manzaraları ikiye böler her zaman, iki eşit parça diyemeyiz bun..
Klasik olacak belki ama; veda etmeyi hiç sevmem, gerçekten sevmem. O kadar çok yerden ve o kadar çok insandan ''gittim'' ki şimdiye kadar, artık bıkmış olma ihtimalim var. Ve fakat mutlaka gerekiyor..