Beş aylık köy maceram sona erdi. Evim ile köy arasındaki mesafe bu kadar uzak olmasaydı belki bir dönem daha kalıp baharı karşılamak isterdim.16 yıldır merkezde öğretmenlik yapıyorum. Şu son 5 ay..
İskender Pala'nın okuduğum ilk eseri "Kitabı-ı Aşk" idi. "Sevgi neydi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi? Toprağı amber niyetine koklamak mı? Varlık olmak mı? Varlıktan geçmek mi? " Gibi cümleleriyl..
Her bitkiye nasip olmaz bir efsaneye sahip olmak. Eski kelt rahiplerinin törenler eşliğinde altın bıçakla kestiği, ne suyun içinde, ne de toprakta filizlenmeyen; varlığını kuşlara borçlu olan muciz..
Al yanaklı, mor fistanlı kızların ak elleri kınalanır türkülerimizde .Kerpiç duvarlar, köprüler, kandiller dile gelir bağlamanın tellerinde.. Bir hasrettir türkü dinlemek! ..
Nasıl tanımlarsınız beni? Pilavın dibi tuttu diye Şiddet gören şahıs mı? Savaşlarda terör silahı olarak kullanılan tecavüz kurbanı mı? Yoksa sevdiğiyle buluştu diye Kı..
Bu bir anlatı kitabı. Daha ilk sayfadan ilk satırlardan şu cümlelerle insanın gönlünü fethediyor: "Herkes kendi ışığıyla ışıldar. Hiçbir alev öbürüne benzemez. Büyük alevler vardır, küçük alevler,..
Yakın çevreme oğlumun okçuluğa gittiğini söylediğimde aldığım tepkilerden okçuluğun, basketbol, tenis, yüzme, atletizm vb. spor dalları gibi çok fazla tanınmadığını, bilinmediğini farkettim. ..
"Kerem...Amaçsız koşma yavrum!" "Ben seni buraya üstünü başını kir pas edesin diye getirmedim kalk bakiiim yerden." Hişşşt çocuğum o kaydırığa kum döküp durma çocuklar kayaken üstle..
Bazı insanlara uzaklara gitmek, yollara düşmek yakışır. Yüzlerinde hep akşam üstü telaşları vardır onların; güneş battı batacak... Yollarda huzur bulur ruhları.. Gitmek için biraz yalnızlık..
Şükreden bir toplumuz..Gelirimiz istediğimiz düzeyde olmasa da bir işimiz olduğu için şükrediyoruz.. Ev sahibi olduğumuz için şükrediyoruz. Ev sahibi değil kiracıysak kiramızı ödeyebilecek güc..