Oturduğum yerden tavana boş-boş bakıyorum. Uykum var sanki, gözlerim avizeye takılıyor. On beş senedir benimle diye düşünüyorum. Hayır öbür evden getirmiştim, on yedi yıldır buradayız demek ki on y..
Özel olmazsa neden atıyorsunuz yazılarınızı demiş yorumunda Özkan. Bir erkeğe kadın düzeni, kadın beyni, kadın mantığı nasıl anlatılır ki. Bilemedim şimdi. Özkan, aramızda kalacaksa, kimseye söylem..
Otuz üç yaşında imişim o zaman. Dar dünyamın içinde hissettiklerimle oluşmuş hikayelerimi bir dosyada toplayıp Ankara'da bir yayın evine yollamıştım ilk kez. Sanki basılacakmış gibi önsöz, arka kap..
Kalın kabuğumun içinde Sınırlarımın sınırlarını da daraltmışım korkularımdan Korkular benden uzakta durun biraz Kelimelerim acemi-kısık sesli telleri Korkmuşum yenid..
Sene 1997. Cinlerden, perilerden, yalnızlıktan çok korkan küçücük bir kadın. Ağır gelen sorumluklarıyla boğuşurken karalamış bir şeyler. İyi uykular çocuklarım. Uyuyun da büyümeyin,
İnanılmaz bir acının empatisini yapmak bile nefesimi daraltırken, acının merkezi olan (Canımdan can) o anne yüreğine serinlik versin diye dua ediyorum Allah'a. O anne bile küçücük benim yaşım yanın..
Hayat, umuttur annem. Yorulursun, uyuşur ayakların yürümeye. Yağmur, kar, soğuk, üşümeler olacak kulaklarında. En çok da yüreğinde... Ama baharlar var yeniden doğmala..
Gürgenle kan kardeş oldum çocukluğumda. Oyunlarımıza şahit oldu gencecikti daha. Kimseye anlatamadıklarımla, Sırdaş oldum olgunluğumda ıhlamurla. Olgun olabild..
İstanbul dışında bambaşka bir şehirde, bir cami avlusunda musalla taşında bir tabut. Genç sayılabilecek bir yaşta biten bir yaşam. Can yakan yaşanmışlıklar, can yakan yaşanamamışlıklar, can yak..
Sağ tarafımızda Kınalı Adasının pırıldayan gece görüntüsü, kocaman ışıklı bir gemiye benzetiyorum adayı, sol tarafımızda Caddebostan-Suadiye-Bostancı sahili, üstümüzde dolunay, altımızda deniz,..