Sıcak yaz akşamlarında Saklambaç oynardık. Ve sokak lambalarının ışığında kemik atmaca... Annem elbiseler dikerdi karpuz kollu..
İçindeki haylaz bir çocuk, Öyle bir haylaz çocuk ki...Ayaz bir gecede evini terketmiş.Sokakta kalmanın faziletinden bahsedip, Az ileride ışığı yanan ve bacası tüten b..
"Bir gün..." diye başlamıştı anlatmaya... "Bir sabah balkondan paspasları silkelerken durup bir baktım şöyle bir etrafa. Gökyüzüne... ağaçlara.. sokaktan geçenlere... bahçedeki çiçek açmış vişne ..
İnce ve uzun boyluydu. Simsiyah saçları ta beline kadardı...İnce bedenine oturan siyah bir de elbise giymişti.. Ardında çiçek kokuları bırakarak az ötedeki masaya nazenin yüreyerek ot..
"Ada! buraya gel.. " "Ada! dur bekle!" işitttiğim sesin sahibinden evvel, otobüsün merdivenlerini, yaşlı bir kadın edasıyla dizlerine tutuna tutuna" ah.. oh!.. çekerek çıkarken; ..
Sana dair bildiğim, Tüm doğruların yanına birer eksi koydum.. Pes ettim! Yenildim! Kendimi değil; Seni haklı buldum.Sen ölmeye mahkumdun....
Küçüktük, Hatıra defterlerimiz vardı içine çocukça bir şeyler karaladığımız. " Bana kendin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için...." diye başlayan cümleler kurardık. Ve; "beni..
Tuhaf bi rüyaydı... Kendimi uzaktan izliyordum film gibi. Karanlıktı ama görebiliyordum. Dar, uzun... tünel gibi bi yerdeydim tek başıma. Yol bomboştu ve yürüyordum. ..
Eşiklerle aramda var bir ilinti... Kapı eşiğinde doğmuşum mesela. Öyle anlatırdı annem her doğum günüme yakın zamanlarda. Gördüğüm ilk eşik; anneannemin, dedemin evinin bü..