Daeş, Kâinat imamı ve gizli güç sahipleri

Önce kimliklere bakalım.

Ya da bakmayalım.

Nasıl olsa kimliklerde şaibe var. Nasıl olsa bu adamlar sahte kimlik ve pasaport da düzenliyorlar.

Sahte kimlik düzenleyen bir oluşumun mensuplarının doğru kimlik taşımamaları olasılığı yüksek.

Aslında laf aramızda, bunların önde gelenlerinin kimlikleri gerçek olsa da sahip olduklarını iddia ettikleri inançları yalan.

Sade vatandaş gözüyle bakıyor ve bunları görüyorum.

Ziya Paşa'nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” düsturuyla yaklaştığınızda, yaptıkları işlerle, eylemlerle değerlendirildiklerinde, o kimliklere uygun davranmadıkları apaçık belli olmuyor mu?

Bağıra bağıra Müslüman’ım demelerinin bir anlamı yok. Bayraklarına, mühürlerine Arapça dini semboller kaydetmiş olmalarının bir anlamı yok. Peşlerine kimi saf insanları takmış olmalarının da bir anlamı yok.

Ne kadar mı saf? Anlayın işte o kadar!

“Bir insanı haksız yere öldüren bütün insanları öldürmüş kadar günah kazanır” diyen bir dine bağlanarak cennete gitmeyi düşünen hangi Müslüman suçsuz günahsız insanların boğazını keser; kalabalık yerlerde canlı bomba olup her yaştan çok sayıda masumun canına kıyar? Böyle birini boğaz kessin diye, canlı bomba olsun diye kandırır? Böyle birine canlı bomba yeleği giydirir?

Hangi Müslüman’ım diyen kişi bunlara itiraz etmez?

Bu anlayışa sahip hangi Müslüman kendi milletinin uçağını, helikopterini, tankını, silahını ahlaksızca kullanıp kendini durdurmaya çalışan masum vatandaşların üzerine kurşun yağdırır, bomba atar?

“Hak” kavramını her şeyin önüne çıkaran bir dinin mensupları nasıl olur da kopya vererek kendi adamlarına sınav kazandırtır, başka çok sayıda masumun alın terini çiğner, hakkına, hukukuna tecavüz eder?

Hangi dürüst inanç sahibi, samimi insanların gönüllerinden kopan himmet paralarını bildiği, bilmediği hesaplarla başka bir ülkedeki ilgisiz güçlere aktarır?

Böyle bir hareketin önde gideni nasıl olur da kopya verenlere “imam” sıfatı dağıtır?

Hangi havayla, gazla, tuzakla, hileyle, egoyla kendini sözde “kâinat imamı” olarak görür?

Sorular çok.

Önemli olan o soruların kökünde bulunan temel problemin ve o probleme bağlı sorunun yanıtını bilmek, anlamak ve gereğini yapmaktır.

Bu DAEŞ’i ve bu sözde “kâinat imamı” ile çevresindeki çıkar gruplarını bazen ağızlarına bir parmak bal sürüp çıkar sağlayarak; bazen de açık açık aldatarak kim kullanıyor?

Kimler bütün bu tezgâhları kurup işlettikleri halde sessiz sedasız bir kenarda gizlenip duruyor, görülmüyor, gündeme gelmiyor?

Gerçek İslam’dan en az bizim kadar haberdar oldukları halde, yazılı ve görsel medyadaki haber bültenlerinde sözcüklerin üstüne bastıra bastıra “Islamic State (İslam Devleti)” diye başlayıp kafa kesmeleri göstererek kendi halkları arasında İslamofobiyi yaymayı görev edinenlerle onlara gönüllü tetikçilik yapanlar kimlerdir, hangi kuruluşlar ve yapılardır? Bu işi niye yapıyorlar?

Hepsinden daha önemlisi DAEŞ ve kâinat imamının dışında saf, samimi Hıristiyanları da “Müslümanlarla mücadele ediyoruz” diyerek tezgâhın bir parçası yapan ve yukarıda ifade edilenler dahil bütün bu kaldıraçlarla dünyanın en büyük gücünü elde etmeye çalışan o örtülü gücün gerçek kimliği nedir, kimlerden oluşmaktadır?

Birilerinin dünya üzerinde ne emelleri var?  Hangi sapık inanç ve ideolojileri için dünyayı kıyıdan köşeden yakmayı sürdürüyorlar?

Her inancın yerkürede kardeşçe yaşaması fikri varken neden böyle sapık, yıkıcı ve bütün insanlığa zarar verecek bir yolu seçiyor, zorluyorlar?

Sonuçta nasıl bir dünya gerçekleştirmeyi hedefliyorlar?

Kimlerrrrrr?

Hangi kanlar ve canlar karşılığında?

Nasıl bir dünya için?

31.08.2016

12:32