Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '15

 
Kategori
Anılar
 

Faniladan Formalar..

Faniladan Formalar..
 

Turnuvada Birincilik Kupası..


1960’lı yıllar..

Çocukluğumun günleri..

Ankara’da Cumartesi günleri öğlene kadar üç ders vardı.

İstiklal marşının okulun bahçesinde, okunmasıyla birlikte öğrenciler dağılır, evin yolunu tutardı..

Televizyonun, bilgisayarın olmadığı, sadece radyo ile yetindiğimiz o günlerde kolalı yakamızı, kara önlüğümüzü çıkartır, çantamızı da eve bırakır bırakmak sokağa fırlar, mahalledeki arkadaşlarımızla buluşurduk. 6 kişiyi buluncada kuvvet dengesini de gözönüne alarak üçer kişilik iki gruba ayrılır, birkaç taş parçasını bir kenara, birkaç taş parçasını da diğer kenara koyarak, üç dört adımdan kalenin direklerini oluşturur, üç korneri bir penaltıya dönüştürürdük. Harçlıklarımızı biriktirerek aldığımız küçük çizgili naylon topun peşinde altıda haftayım, on ikide biten bir maç sonunda kan ter içinde kalır, maçın heyecanını ertesi güne taşırdık.

Patlayan naylon topumuzun içine gazete parçalarını doldurur, ertesi günlerde futbol sevdamıza devam eder, dizlerimiz yara bere içinde kalır, babamızdan önce eve girer, annemizden korkar, sessizce odamıza çekilir, somyada, dizimiz üzerine ders kitaplarını ortadan açar, okuyor, dersine çalışıyor pozisyon alırdık.. Elektrik kesintilerinin yoğun olduğu o günlerde, “gaz lambası” gecelere kısmi aydınlık getirir, ders kitapları arasına koyduğumuz Tommiks, Teksas ve Tombraks ile günü geçirir, çizgi romanların heyecanından, çekiciliğinden uzak duramazdık..

Dörtyol’daki Cebeci ve Melek Sinemasının önünde Cumartesi ve Pazar matinelerinden sonra çizgi roman değiş tokuşu yapar, değiştirdiğimiz çizgi romanlarla da heyecanımızı diğer haftaya taşırdık.

Sinemalarda; Çarşamba, Cumartesi ve Pazar günleri halk matineleri olurdu ve bilet fiyatlarında indirim uygulanırdı. Bu matinelerde filmler ise saat 10.00 ve 12.00’de başlardı.

Kovboy filmleri için Cebeci ve İnci sinemasını, yerli filmler için Melek sinemasını tercih ederdik..

Ortaokulun son yıllarında ve liseli günlerimizin başlangıcında bayramda büyüklerimizden aldığımız paraları biriktirir, Sümerbank’a gider, kendimize birer fanila alır, tüm fanilaları çamaşır kazanına atar, Viktoria adıyla satılan çivit boyayla boyar, sonra kurutur, farklı bir renkteki kumaştan da şablonla numara oluşturur, dikiş makinesi olan bir arkadaşımızın annesi sayesinde fanilanın arka kısmına diktirir, yazın kışa şortun, kışın pantolonun üzerinde sahaya büyük havayla çıkar, sahada yerimizi alırken dünyalar bizim olur, zaman zaman da başka takımlarla turnuva oluştururduk.

O günlerin iki çeşit topu vardı.

“Getli/bağlı” toplar ve “siboblu” toplar..

Getli toplar; siboblu, beşgen/altıgen topların piyasaya çıkmadığı günlerde varlığını sürdürdü.. Bu toplar beşgen/altıgen parçalara göre daha uzun kesilmiş, 18 deri parçasından oluşturulmuş, çift dikişli sağlam toplardı. İçine “şişme lastik” yerleştirilir, pompa veya nefesi güçlü bir kişi tarafından şişirildikten sonra meme kısmı bir iple bağlanırdı. 18 deri parçasından bir tanesi, tam ortasından uzunca kesilir, karşılıklı oniki delikten bir ağız kısmı oluşturulur, ağız kısmı sicimle bağlanmadan önce meme kısmının üzerine ince bir deri parçası yerleştirilirdi ki bu parçayı bizler “get” olarak tanımlardık.

Get konulmadığı takdirde top “falso” alır, hava toplarına kafa çıkışlarında, bağlı kesim ve meme ağzı şişkinlik nedeniyle acı yaratabilirdi. Bazen de meme bağlı olduğu ipten kurtulur, top kimi zaman havada, kimi zaman yerde “fıs” diye sönüverirdi.

Toplar pahalı olduğundan bir topun yıpranan deri parçalarını bir başka topun deri parçasıyla değiştirirdik.

Bunun için iki adet yorgan iğnesi tedarik eder, bu iğneleri ısıtır, sertliğini alır, sonra yay şekline getirir, bal mumundan geçirdiğimiz ince sicim ip ile çift dikişli yama yapar, kasaptan aldığımız kuyruk yağı ile topu yağlar, hafta sonu maçının topunu hazırlardık.. Türkiye Liselerarası Futbol Şampiyonu Yıldırım Beyazıt Lisesinde okuyan kalecimiz Ali Kurt dikiş ustamızdı ve bir top dikişi esnasında ne yazık ki gözünden kaza geçirmiş, kazayı hafif atlatmıştı.

Çocukluğumun acılı, tatlı o günleri bize mutluluk veriyordu. 

 
Toplam blog
: 15
: 532
Kayıt tarihi
: 13.11.13
 
 

1969-1970 yılında Ankara Ticaret Lisesine (Opera/Gündüz) kaydolarak 1972-1973 yılında mezun olara..