Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '16

 
Kategori
İnançlar
 

Memura ''Fetva''

Memura ''Fetva''
 

Fetva vermek yetkimizde değil biliyorum. Ancak dini konularda da epey sayfa dolaştık neticede. Vergi dairesinde yaklaşık beş yıldır birlikte çalıştığımız bir erkek memur yazımın konusu.

Bu memur yerel bir memur, küçük bir ilçede görev yapıyor. Çalışkan, bilgili ve dürüst görünüyor. Çok tanıdığı ve çevresi var. Herkesin yardımına koşar, müşkülü olanlarla ilgilenir. Yalnız aşırı dini konulara hassasiyeti var. Sanırım tarikat bağlantısı da var. Bir gün odasına girdiğimde tarikat yayını dini bir dergiyi masasında gördüm. Kendisine,'bu konular derin konular,senin alt yapın yok, anlamakta zorluk çekersin' diye uyardım. Tabi devir onların devri, bu tür yayınlar ortalıkta dolaşıyor. Yeni Akit, Yeni Şafak, Zaman gazeteleri de memur masalarında, ellerinde.

Emekliliğime yakın bir zamandı. Memur odama geldi. Sohbet esnasında Cüppeli Ahmet Hoca'yı öven konuşmalar yapmaya başladı.Ben de,' Yaşar Nuri Öztürk daha bilimsel, hem bir akademisyen' dedim. Pek itibar etmedi.

Bu memur, mükelleflere yardımcı olurken inisiyatifini mükelleften yana kullanmakta, dolayısıyla devletin tahakkuk ve tahsilatı eksik yapılmakta, ya da gecikmeye meydan vermektedir. Vergi mevzuatını uygulama yetkisi olan memur ve amirler işlemlerini tarafsız ve objektif yapmaları gerekmektedir. Aksi takdirde sonuç ya devletin aleyhine olur, ya da lehine. Önemli olam mevzuatın gereğini yapmaktır.

Bir gün yine odama geldiğinde kendisine,' vatandaşlara yardımcı olman iyi bir şey ancak, yapmış olduğun icraatında devleti zarara uğratacak bir durum olursa bu dünyada bunu sana soran belki olmaz ama öbür dünyada bunun vebali olur' dedim. Benim fetvam da bu kadar olur işte. Aslında dini bir öğüt. Bu uyarımdan ders çıkaracağını hiç sanmıyorum, kendi kemikleşmiş inançları var.

Yukarılar ne durumda hepiniz biliyorsunuz. Bademleme, kabaklama kavramlarını duymuşsunuzdur sanırım. Sosyal Paylaşım Siteleri yıkılıyor böyle absürd haberlerden.

Din ve siyasetin sentezleştirilmiş haliyle yönetiliyoruz. Size bir 'kıymık' fıkrası anlatarak sözümü bitirmek istiyorum. İki yaşlı arkadaştan birisi ölüyor. Aradan epey bir  zaman geçiyor. Hayatta olan bir gece ölen arkadaşını rüyasında görüyor. Arkadaşı sıkıntılı, kan ter içinde. Arkadaşına soruyor,'durumun nasıl?' diye.Arkadaşı, ' hiç sorma hala o kıymığın hesabını vermekle uğraşıyorum' diyor. Ölen adam sağlığında bir konağa odun taşıyormuş. Bir gün odundan bir kıymık koparmış dişlerini karıştırmış. İşte kıymık dediği de bu kıymık.

İnancı gerçek ve sağlam olan her müminin ders alması gereken bir fıkra.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..