Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '09

 
Kategori
Eğitim
 

Okullar açılırken, değişen bir şey yok -1-

Okullar açılırken, değişen bir şey yok -1-
 

arsinanadolulisesi.k12.tr


Bir öğretim yılı daha hiç değişmeyen sorunlarla başlıyor. Okullar açılmadan önce gerçekleşen Öğretmenler Kurulunda görüşülen konularda da değişen herhangi bir şey yok.

Özellikle “Öğrencilerin başarısının arttırılmasına” yönelik görüşmeler “klişe” gibi. Her yıl aynı görüşler dile getirilir. Bu kez çözelim denilir. Fakat çözülemez. Bütün okullarda aşağı yukarı durum aynıdır. Konuşulanlar aynı, sorular aynı, cevaplar da aynı.

Öğretmenler olarak “ne yaparız da öğrencilerimizi daha iyi öğretebiliriz?” sorusunu kendimize sormalıyız. "Öğretmenler Kurullarında" bu soruya cevap aramalıyız. Bu konu hakkında tartışmalar yapmalı, görüş alış verişinde bulunmalıyız.

Biz daha çok işin “terbiye” yönüyle ilgilenip duruyoruz. (Umarım “Talim ve Terbiye Kurulu” alınmaz.)

Birçoğumuz Kılık-Kıyafetin ve “bize özgü Disiplinin” sıkı bir şekilde ve tüm öğretmenler tarafından aynı müdahale düzeyinde uygulanması, “başarıyı artırır” diye düşünürüz. Hatta bunu velilere sorsanız onlar da bu görüşe katılacaklardır. Çünkü “biz doğmadan bize verilen, "kutsal önemde, " değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek kalıplarımız” hazırdır.

Bunlardan bir tanesi de öğrencilerin kılık-kıyafetidir.

Öğrenci giyiminin, öğrenci "not başarısıyla" ne ilgisi vardır ki, bir çoğumuz halen daha, öğrenci "Kılık-Kıyafetin" önemini vurgulayıp durur? Yani şimdi, mavi kravat takan ve gri ceket giyen bir öğrenci derslerinden, daha mı iyi notlar alır.

Aslında tam tersi değil midir? Sıcak havalarda ceketin ağırlığı öğrenciyi nasıl sıkarsa, soğuk havalarda da boğazlı kazak, bal gibi öğrencileri soğuktan korur. Bu durum, öğrencinin bulunduğu ortamda rahat etmesi demek değilmidir? Ortam rahat olunca, öğrenme daha kolay gerçekleşmez mi?

Kot ve kadife pantolon da okullarda yasaktır. Nedeni nedir ki? Pantolonlar serbest bırakılırsa bazıları da “çarşaf marşaf giyer” diye mi korkuluyor? Ya da “Şeriat geliyor” diye? Tişört, kot pantolon, kadife Pantolon giyen öğrenciler "bölücü" unsurlar mıdır?

Tepeden inme Okul Müdürleri de, Kılık-Kıyafet yönetmeliğinin böyle uygulanmasınının gerekliliğini “<ı>öğrencileri ilerideki hayatına hazırlamak amaçlı olduğunu söylerler. Birçoğu da yönetmeliğe uygun giyimin, ” istenen tipte öğrenci modeli” için önemini vurgular. Yani istenen öğrenci modeli ısmarlama gerçekleşiyor gibi.)))))

Yani ne demeli, bilmem ki? Acaba Kılık-Kıyafet yönetmeliği, bu yönetmeliğe uygun giyinen bir öğrenciyi ilerideki hayatına nasıl hazırlar? Belki de kast ettiği “Robot” tipli öğrencidir.

Eskiden elbise alamayanlarla, elbise alabilen öğrenciler arasındaki kıskanma nedeniyle “ Kılık-Kıyafet aynı olmalıdır” kandırması yaparlardı. Hangi zaman diliminde bence gerekli olan bu kıskançlık engellenebilirki? Belki "3000 yılında" bütün öğrenciler rahatlıkla "marka elbise" alabilir.))))) Bugün de bu görüşe sarılan çok olmalı.

Hâlbuki okulun istediği kıyafeti almak daha pahalı. Yani okulun aldırmak istediği kıyafet parası ile daha fazla sayıda günlük kıyafet almak mümkün. Üstelik sadece okulda giymiyorsun. Her yerde kullanıyorsun. Yani daha ekonomik.

Saç, sakal da yasaktır okullarda. Yine eskiden “ilköğretimde, çocukların kafası bitlenir” diye uzun saça izin vermezlerdi. Bizim gençliğimizde de favorilere ve saçlara (yine devam ediyor) takmışlardı. Yani "nasıl daha iyi öğrencilerime "öğretirim?" sorusuna takılsalar inanın çok şey değişecektir. Yasaklar sadece öğrenciler için değil, öğretmenler içinde benzer tip yasaklar devam ediyor.

Bir görüşe göre de, giyimin okullarda serbest bırakılmamasının nedenlerinin en önemlisi , bazı giyim fabrikalarının maddi kayıplarıdır.

Peki, ya çocuklarımızın kayıpları?

Acaba bugüne kadar Kılık-Kıyafet yüzünden kaç öğrencinin devamsızlık gibi bir nedenle okuldan kaydı silindi? Kaç öğrenci pantolonu yüzünden okul disiplin kuruluna sevk edildi? Kaç öğrenci dövüldü? Kaç öğrenci hakarete uğradı? Acaba bu yüzden “ölümle sonuçlanan” herhangi bir olay yaşandımı? Öğrenci akrabalarından oluşan veliler tarafından okullar basıldı mı? Kaç öğretmen Kılık-Kıyafet yüzünden darp edildi? vs...

Çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı bu sürtüşmelerden nasıl etkileniyor? Okul idaresi, disiplin kurulları ne tür zorluklarla karşılaşıyorlar?

Kılık ve Kıyafetle uğraşılan bir ortamda, eleştiren, düşünen, beden, ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı kişileri nasıl öğreteceğiz-yetiştireceğiz?

Değer mi!... Böylesine, dünyada belki de hiç örneği kalmamış çağdışı kalmış bir uygulamayı sürdürmeye?

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=43083
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=42485
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=42445

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..