Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '15

 
Kategori
Eğitim
 

Osmanlı Dönemi'nde eğitim sistemi - 5: "Saray mektepleri" ve "Halk mektepleri"

Osmanlı Dönemi'nde eğitim sistemi - 5: "Saray mektepleri" ve "Halk mektepleri"
 

Enderun Mektebi,öğrenci seçimi, öğrenim süresi ve programları bakımından "medreselerden" farklı ve onların üstünde bir konumda idi.


"DİNSEL"  VE  "GELENEKSEL"  ÖZELLİKLİ EĞİTİM KURUMLARI...

Genel :

Din ile siyaset arasındaki ilişki, eğitim açısından da büyük önem taşır. Dine sadece insan vicdanını ilgilendiren bir işlev yüklendiğinde, dinin eğitme fonksiyonunun tamamen bireyin inancına bırakılması gerekir. Ancak din, bir siyasal sistem de getiriyorsa, bu defa din eğitimi, devletin de eğitimi haline gelir.

Dinsel ve geleneksel bir siyasal ve toplumsal yapıya sahip Osmanlı İmparatorluğu, kuruluşundan 18. yüzyıla kadar, kendine özel bir eğitim ve öğretim sisteminin getirdiği kurumları ile, öncelikle devletin askeri ve sivil alanları için gerekli eleman ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda, eğitim, toplumun bütün katlarına hiçbir zaman ulaşamamış; yalnız köyler ve gezginci aşiretler gibi topluluklara değil, kalabalık nüfusa sahip büyük şehir ve kasabalar halkının çoğu da okul eğitiminden yoksun kalmıştır.(1)

Özellikle genişleme döneminde, askeri gücünün "her şeyin üstünde geldiğini" düşünen Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa'da başlayan bilimsel gelişmelerden fazlaca etkilenmedi. Buna rağmen Bilime ve felsefeye kuşkuyla bakan Osmanlı'da, bu alanlarda  küçük çapta bazı kıpırdanmalar görülmüştür; ama yine de, toplumsal ve kültürel yaşam, genelde dinsel ve geleneksel özelliğini sürdürmüştür.

"SARAY MEKTEPLERİ"  ve  "HALK MEKTEPLERİ"

1683 yılında Avrupa'da en uzak sınırlarına ulaştığında Osmanlı, Anadolu merkezli üç kıtaya yayılış koskoca bir İmparatorluk'tu(1683'te, 19.900.000 km.kare; 1914'te, 1.800.000 km.kare)...Bu koskoca ülkede, bırakın "merkezi" bir eğitim sistemini; "adem-i merkezi"(merkezin kontrolünde) bir eğitim sisteminden ve okullaşmadan söz etmek bile mümkün değildi.

Buna rağmen, biraz zorlama ile Osmanlı'da, eğitim sistemi, Osmanlı siyasi yönetimi ile paralel bir  sınıflandırmaya sokulabilir. Merkeze bağlı( Saray Mektepleri ), Eyaletlere ve Sancaklara bağlı(halk mektepleri)...(X)

Saray Mektepleri, yalnızca, devlet merkezi ve saray çevresi ile ilgili olduğu ve buradaki eğitim halka yansımadığı için bu okullar hakkındaki bilgileri kısa tutacağım; ama Halk Mekteplerini biraz daha fazla açacağım.

Saray Mektepleri :

Bu mektepler, genelde saraya ve padişaha bağlı(kapıkulu) kişilerin, devletin sivil  ve ordunun asker eleman ihtiyacını karşılamak için özel olarak yetiştirildikleri, saray içinde oluşturulmuş eğitim kurumlarıdır...

Tamamen sarayın kontrolünde olan bu mekteplerde, ayrıca  başta şehzadeler olmak üzere, hanedana dahil kimselerin ve diğer saray ileri gelenlerinin çocukları da eğitilirdi.

Bu mektepler şunlardır :

-- Şehzadegan Mektebi

-- Meşkhane

-- Acemioğlanları Mektebi

-- Enderun Mektebi

Bu mekteplerin önemini dikkate alarak, "Meşkhane" ve "Acemioğlanları" mektebinden kısaca; "Şehzadegan" ve "Enderun" mektepleri konusunda biraz daha fazla duracağım.

-- Meşkhane :

Hanedan'ın ve hanedan ile ilişkili diğer ailelerin, saraya mensup devlet büyüklerinin çocuklarının, cariyelerin, özellikle müzik eğitimi aldıkları, saray içinde bu amaçla ayrılan bir bölüm...Burada, toplumda isim yapmış nazendeler, sazendeler ve bestekarlar müzik hocası olarak ders verirler ve öğrencilerle birlikte meşk ederlerdi. Zaman zaman da, padişah ve hanedanın ileri gelenleri buradaki çalışmaları izlerlerdi.

-- Acemioğlanları Mektebi :

Hıristiyan köylerinde, her 40 evden bir kişi hesabıyla devşirilen 15-16 yaş gurubundan gürbüz çocuklar, devlet hizmetinde görevlendirilmek üzere, "saray acemileri" adıyla, kışla niteliğindeki bu okulda eğitilirdi.

Bu okuldaki eğitim, Enderun İdadisi düzeyinde idi. Öğrenciler, kendilerine ayrılan koğuşlarda Kuran okur, Arapça ve Farsça öğrenir; öteki genel konularda da özel eğitim görürlerdi.

Arıca, güreş, koşu, yay çekme, gibi spor çalışmalarına ve değişik silahlar kullanma eğitimlerine de katılırlardı...Sayıları 9000'i bulan acemioğlanlarının  öteki askerlerden ve halktan ayrı giysileri vardı.

Bu okul öğrencileri, padişahın en büyük yardımcı grubunu oluştururlardı. Bunların zeki, becerikli ve yakışıklı olanları, sarayın Enderun bölümünde özel eğitime alınarak yeteneklerine göre saray hizmetlerinde, devletin sivil ve askeri alanlarında görev alırlardı.(2)

-- Şehzadegan Mektebi :

Topkapı Sarayı'nda, Osmanlı şehzadelerinin eğitim ve öğretimin yapıldığı bir saraya okulu. Osmanlı hanedanının "zadegan" denen öteki ailelerin çocuklarının da alındığı ve sıkı bir disiplinin uygulandığı bu okullarda, Kuran okuma, namaz sureleri ezberleme ve yazı öğrenimi yanında resim, müzik, tarih ve yabancı dil eğitimi verilirdi.

16. yüzyıla kadar Osmanlı şehzadelerini, "lalalar" ve özel hocalar eğitirdi...18. yüzyılın başlarında şehzadelerin "Sancak Beyi" olarak atanmalarına son verilince, sarayda göz hapsine alınan  şehzadeler, dışarıdan gelen hocalar tarafından eğitilmeye başlandılar. 19. yüzyılda, Dolmabahçe ve Çırağan saraylarında da, "şehzadegan mektepleri" açıldı.

Şehzadeler, yaşları ne olursa olsun, birer askeri sınıfa mensup olup rütbe sahibiydiler ve rütbelerinin gerektirdiği üniformayı taşımaktaydılar.(3)

Bu okullar, 1908'de kapatılınca, şehzadeler eğitim ve öğrenim için Mekteb-i Harbiye ve Mekteb-i Sultani'ye(Galatasaray Lisesi) ya da yurtdışına gitmeye başladılar.(3)

-- Enderun Mektebi :

Osmanlı döneminde devletin, başta sivil ve asker olmak üzere çeşitli alanlarında ve kademelerinde görevlendirilecek kimselerin yetiştirildiği okul.

Enderun Mektebi'ne, savaşta alınan esirler arasından padişaha ait olanların içinden seçilenlerle, Hırıstiyan  tebaanın çocukları arasından "devşirme" ile seçilenler alınırdı. Bu seçilenler, saraya alınmadan önce, ilk aşamada Müslüman ailelerin yanında Osmanlı-İslam kültürüne ve yaşamına uygun bir şekilde eğitilirlerdi. Bu yaşama ve kültüre uyum gösterenler Enderun'a kabul edilirlerdi.

Enderun için seçilen bu gençler, burada saray adap ve erkanını öğrendikten sonra, yeteneklerine göre hizmet ve vazifeler yaparlardı. Zamanları gelince de, "Kapıkulu süvarisi" olarak dışarı çıkarlardı. Bu okullarda, önceleri Kuran, ilmihal, tecvit gibi sadece dinsel bilgiler öğretilirken, II. Murat döneminde, bunlara tefsir, hadis, fıkıh, miras hukuku, şiir, müzik, hendese, coğrafya, kelam, mantık, belagat ve felsefe gibi çeşitli alanlara yönelik dersler de eklendi.(4)

Enderun Mekteplerinin ilki, I. Murat tarafından, saray hizmetlerinde çalışacak içoğlanları yetiştirmek için Edirne'deki eski sarayda bir bölüm olarak açılmıştı. İstanbul'un fethinden sonra Enderun Mektebi Topkapı Sarayı'nda daha gelişmiş  olarak faaliyete devam etti.

Özetle, Enderun Mektepleri, öğrencilerinin seçimi, öğretim süresi ve öğretim programları bakımından Medreselerden --daha sonraki bloglarımda konu edeceğim gibi--  çok farklı ve onlardan üstün bir konumdaydı. Ayrıca bu okullarda, Osmanlı-İslam kültürü ve disiplini ve  padişaha ve saraya bağlılık(kapıkulu) duygusu ile eğitilen çocuklar, alındıkları ülkelerin merkezi otoriteye karşı direnmelerini önleyici bir unsur olarak düşünülmüştür.(5)

Enderun Mekteplerinde, Osmanlı devletine 60 sadrazam, 3 Şeyhülislam, 23 Kaptan-ı Derya, birçok bilgin, sanatçı, tarihçi, şair yetişmiştir.(6)

Devam edecek... Bir sonraki konu; "Halk Mektepleri"...

cdenizkent

20-Nisan-2015

-------------------  :

(1) İ. Hakkı Tonguç, Canlandırılacak Köy, İstanbul : 1946, ss. 196-198'den İlhan  Başgöz, Türkiye Cumhuriyeti'nde Eğitim ve Atatürk, İstanbul: 1965, ss. 14-15

(X) Osmanlı eğitim sistemi ve okullaşma, merkeze, eyaletler ve sancaklara göre o kadar farklı ve ayrıntılı olarak karşımıza çıkıyor ki, ben, bu farklılıkları ve benzerlikleri bu şekilde bir sınıflamaya tabi tutum...(cd)

(2) "Acemioğlanları Mektebi", Büyük Larousse ve AnaBritannica, Cilt-I

(3) Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, cilt.VIII,3.b. Ankara: Türk tarih Kurumu Yayını, 1988, ss.400-401

(4) İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, cilt-II, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayını, 1975, ss. 520-521

(5) Ülker Akutay, Enderun Mektebi, Ankara :  Gazi Üniversitesi Yayını, 1984, ss. 123-124

(6) "Enderun", Büyük Larousse, Cilt-7

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..