Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '10

 
Kategori
Ankara
 

Seğmenler Parkı'nda bir Mayıs günü...

Seğmenler Parkı'nda bir Mayıs günü...
 

Başkentin çağdaş, köklü ve prestijli semtlerinden Kavaklıdere'nin Kuğulu Park ile birlikte sembol mekânlarından birisidir Seğmenler Parkı. 1983'de açılan, İran Caddesi ile Atatürk Bulvarı arasında kalan vadide, 67 bin metre karelik bir alanı kaplayan parkın içinde havuzlar, çocuk bahçesi ve zaman zaman konserlerin verildiği bir amfi tiyatro da yer almaktadır (1).

Parkı'n İran caddesi üzerinden girişlerinden ikincisinin önünde, Ankara Folklorunun simgesi olan Seğmenler anısına yapılmış bir de heykel bulunmakta...Eser, Burhan Alkar tarafından 1983'de yapılmış ve bu amaçla açılan yarışmada birincilik kazanmıştır. Unutmayalım ki, anıtlar ve heykeller kentsel ölçekte anı, vurgu ve odak noktalarıdır.

Parklar şehirlere değer katan mekânlardır. Seğmenler Parkı da hem konumu hem de doğallığı açısından Ankara'ya ayrı bir değer katan güzel bir parktır. Eğer parklar arasında bir akrabalık ilişkisi kurmak gerekirse, Atakule'nin dibinden başlayıp Çankaya ve Cinnah Caddeleri arasındaki vadi boyunca uzanan, eş büyüklükteki (65 bin metre kare) Botanik Parkı'nın kardeşi gibidir çoğu Ankaralı'nın gözünde... 1970 doğumlu Botanik'ten 13 yaş küçük bir kardeş: Seğmenler!

Sadece kent sakinleri için değil, onların yanlarında getirdikleri birbirinden güzel, cins cins ev köpekleri ve doğal, canlı bitki örtüsüyle yeryüzünü birlikte paylaşan her üç canlı kümesini de eşit bir cömertlik ve içtenlikle geniş bağrına basan bir yanı vardır bu parkın.

Okulu asan genç öğrenciler, yersiz-yurtsuz kaçamak aşıklar, köpeğini gezdirmek isteyenler, Tunalı Hilmi yürüyüşü sonrası yorgunluk atmak isteyenler için ideâl bir doğal mekândır burası. Kış aylarında ise, güvenli bir şekilde, naylon torbayı kızak olarak kullananlara da en sık rastlanan bir alan... Özellikle ışık-kar-doğa üçlüsünün göz alıcı olduğu, uzun kış gecelerinde de harikadır Seğmenler.

16 Mayıs günü bu parka yaptığım son gezide parkı maalesef oldukça bakımsız ve yıpranmış bulduğumu söylemeliyim. Bilirsiniz... Parklardaki su ve havuzlar ayrı birer değerdir. Suyun o doğal akışının insana verdiği haz bir başkadır. Parkı, vadinin en derin yerinden başlayıp aşağıya kadar boydan boya kateden yapay dereciğe su verilmemiş. Hem küçük havuzcuklar hem de aşağıda yer alan adacıklı büyük havuz boş. Dipte yosun tortuları hoş bir görüntü vermiyor. Gerekçe olarak zeminin suyu emdiği söylenmekte. Ne derece doğru tam olarak bilemiyoruz. Ana yol, merdivenlerle birbirine bağlı tali yollar, paralel bir akış ile kendilerine eşlik eden suyun öksüzlüğüyle yoksunlaşmış gibi göründü gözüme...

Havuz zeminlerindeki ve yürüyüş yollarındaki küçük taş parkeler de çok aşınmış. Onarılmaya ve yenilenmeye muhtaç! Ana ve tali yollarda aşınan beton, mermer merdivenlerde de yer yer çökük ve kırılmalar nedeniyle onarım gereksinimi had safhada! Yüzey sulaması caddelere yakın yamaçlarda yoğunlaşmış, iç ve alt kesimlerde ise sınırlı ve ihmale uğramış bir görünüm arzetmekte...

Bilindiği üzere, Dikmen Vadisi, Göksu Parkı, Altın Park, Harikalar Diyarı gibi sonradan ve kısmen yapay olarak oluşturulan büyük ölçekli parklar, içlerindeki (Dikmen Vadisi Parkı) ya da hemen kenarlarında yer alan ya gecekondu dönüşüm (Dikmen Vadisi) ya da iskâna yeni açılan alanlardaki gayrimenkullere önemli bir rant oluşturan özelliktedirler. O bölgelerde ev fiyatlarını sorduğunuzda dudak uçuklatan rakamlar duyabilirsiniz! Oysa Kuğulu Park, Botanik Parkı ve Seğmenler kentin en seçkin ve eski (köklü) semtlerinden birinde yer alırlar. Emsallerine göre daha doğal, daha az müdahale edilmiş alanlardır. Bu bölgede söz konusu rantlar, tarihsel olarak çok daha önceden oluştuğu için, parklardan kaynaklanan şerefiye marjinal ölçektedir. Fakat rant mantığına dayalı bu farklılık ve öncelik ilişkisi, kanımca Kavaklıdere-Çankaya hattındaki eski park üçlüsünü (Kuğulu-Seğmenler-Botanik) maalesef bakım,onarım ve yenileme açısından zaafa uğratmaktadır (2).

Şehir bir bütündür. Kamu kaynaklarıyla bölgeler arasında farklılıklar bu denli özendirilmemeli. Parklar için de öyle... Pozitif ayrımcılık bu alanda da varsa, o da bir yere kadar.

Değişik güzellikte ve özen konusunda eşit parklarıyla insana huzur veren kentlere selam olsun.(3)

İ.Ersin KABAOĞLU,
20 Mayıs 2010, Ankara

Blognotlar:

(1) Park 23 Nisan şenliklerine de hizmet etmektedir. Amfi Tiyatro ise eski önem ve canlılığını yitirmiştir. Ben en son 15 Eylül 2001 tarihindeki "Grup Athena" konserini anımsıyorum.

(2) Kuğulu Park hakkındaki bir değerlendirme için bkz.: http://blog.milliyet.com.tr/Kucuk__nezih__gizemli_bir_park_ve_bir_oneri___/Blog/?BlogNo=237795

(3)Bu gözlemlerimden bir ayı biraz aşkın bir süre sonra, 20 Haziran 2010 tarihinde park'da yaptığım yeni gezintide yazımda bahsettiğim sorunların çoğunun halledilmekte oduğunu, parkın daha bakımlı ve temiz bir görünüm arzettiğini görmek beni mutlu kıldı. Özellikle büyük havuzun olduğu alt bölümün kenarına yeni dikilen, modern çağrışımlı ve çok boyutlu kadın heykelciği de benim için hoş bir sürpriz oldu. Fakat şu an itibariyle en önemli sorun "Amfi tiyatro"nun bakımsız ve dökülen hali... Oraya da mutlaka el atılmalı!

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..